İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
bıçkın | kabadayı – Hüseyin Rahmi Gürpınar | |
bıldırcın | kadın | isimbıldırcın gibi |
bıldırcın gibi | kısa boylu, dolgunca, alımlı (kadın) | |
bırakmak | Ölüm sebebiyle kaybetmiş olmak – | |
bıraktığı (veya bağladığı) yerde (veya çayırda) otlamak | uzun süredir hiçbir ilerleme veya değişim gösterememek – | |
bıyıklı | polis; güvenlik kuvveti mensubu | isim |
bıyıklıya piyaz vermek | kolluk kuvvetiyle iyi geçinmek; iyi geçinmek için polis vb.'ni pohpohlamak; rüşvet vermek | deyim |
bızdık | Ufak çocuk | |
bibemek | söylemek | fiil |
biber gibi yakmak | çok üzmek, dertlendirmek | |
biber gibi yanmak | çok üzülmek, dertlenmek | |
bicil | çıplak | sıfat |
biçimlemek | düzmek; cinsel ilişkide kullanmak (erkek için) | fiil |
biçmek | Yaylım ateşiyle öldürmek | |
bidemek | vermek | fiilmazın |
bidon | şişman kimse, şişko | isim |
bigi | sigara | isim |
bilanço | Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu – | |
bilecen | Her şeyi bilen, her şeyden anlayan | |
bilek | Fiziksel güç | |
bilek spor | mastürbasyon; kendi kendisini eliyle cinsel doyuma ulaştırma | deyim |
bilemek | Güçlendirmek, etkisini artırmak | |
bilenmek | Hırslanmak, aşırı derecede istemek – Bedri Rahmi Eyüboğlu | |
bilet kesmek | işine son vermek, işten uzaklaştırmak, ayırmak | |
biletini kesmek | birisini öldürmek | deyimbilet kesmek |
bilezik | kelepçe | isimaltın bilezik |
bilezik gibi | hiçbir yere çarpmadan kaleye giren şutu, tartışmasız golü niteler | deyim |
bili bili | çük | deyimbombili |
bilmece | Bilinmeyen şey; muamma – | |
bilmece çözmek | zor bir işi başarmak | |
binalı | yirmi bin liralık banknot | isim |
bindirme | istenilen sayının gelmesi için zarı belirli bir pozisyonda tutarak fazla yuvarlamadan atma | |
bindirmek | rastlamak | fiil |
binici | cinsel ilişkide aktif olan taraf, erkek | isim |
binin yarısı beş yüz (o da bizde yok) | çok düşünceli görünen birine "aldırma!" anlamında kullanılan bir söz | |
biniş | (erkek için) cinsel ilişkide bulunma | isim |
binişi kuvvetli | cinsel gücü yüksek erkek | deyim |
binmek | (erkek için) cinsel ilişkiye girmek; cinsel ilişkide bulunmak; düzmek | fiil |
binyedi yüz on beş | rüşvet | deyim |
bir alay | Pek çok – | |
bir âlem | Kendine özgü bir niteliği olan – | |
bir araba | Pek çok – | |
bir avuç | Az sayıda, çok az – | |
bir ayak evvel | bir an önce – | |
bir ayak önce | bir an önce – | |
bir boy | Bir kez – | |
bir çuval dolusu | Çok fazla | |
bir damla | Çok az – | |
bir dirhem | Çok az, hiç denecek kadar az | |
bir iyilik düşünmek | deyimiyilik düşünmek |