İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
ba-başko | isimbaba | |
baba | Çok kaliteli, üstün nitelikli | |
baba adam | Yaşlı, ağırbaşlı, iyi yürekli, olgun adam – | |
baba dostu | Hiçbir yardımda bulunmayan, hayırsız çıkan eski tanıdık kimse | |
baba yarısı | amca | |
baba yurdu | baba ocağı – | |
babacan | Olgun, hoşgörülü, iyi kalpli, güvenilir (erkek); babayani – | |
babacığımcılık | "Babacığım" diye sarılarak yapılan dolandırıcılık | |
babacımcı | karşısındaki kişiye sarılıp oyalarken ceplerindeki değerli eşyaları çalan yankesici | isim |
babacımcılık | babacımcı'nın yankesicilik edimi | isim |
babaç | Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı – | |
babaçko | Güçlü, gösterişli, iri yarı (kadın) | isimbaba |
babaevi | baba ocağı – | |
babafingo | erkeklik organı | isim |
babalamak | işi (oyunu veya alışverişi) bozmak | fiil |
babalanmak | Diklenerek kabadayıca davranmak – | |
babalara gelmek | deyimyaraklara gelmek | |
babalı | iskambil kağıdı için hileli, işaretli, tırnaklı | sıfat |
babalık | üvey baba | |
babam! | sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü vb. duygular anlatan söz | |
babana rahmet | yapılan bir iş, bir davranış karşısında "Allah senden razı olsun." anlamında kullanılan bir söz | |
babasız oğlan doğurmak | bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak | |
babatorik | erkeklik organı | isim |
babaya oturmak | bir işte veya oyunda istenen sonuca ulaşamamak, kötü sonuç almak | deyim |
babayı almak | Kötü bir sonuç almak; bir işte, bir oyunda, yenilmek, kaybetmek | |
babayiğit | Yürekli kimse – Yahya Kemal Beyatlı | |
babik | pasif eşcinsel erkek | |
babil kulesi | Birbirini dinlemeden farklı farklı konuların konuşulması sebebiyle uyumsuzluk ve anlaşmazlık yaşanan yer – | |
babilhane | genelev – | |
babilof | yellenme, gaz çıkarma, osuruk | isim |
babilof naşlatmak | yellenmek, gaz çıkarmak, osurmak | |
babu | isimpapu | |
babuk | aktif eşcinsel erkek, kulampara | sıfatisim |
bacakları götünü dövmek | çok hızlı koşmak | deyim |
bacaklı | Bacakları uzun olan, uzun boylu | |
bacaksız | Bacakları kısa olan, kısa boylu, bodur | |
badana | Erkeklik organı sokulmadan, sürtüşme yoluyla sevişme – | isimbadanalı |
badana çekmek | bir erkek için badana uygulamak, badana yapmak | deyim |
badanalı | Yüzüne çok pudra ve boya sürmüş olan | |
badem | tabanca kurşunu | |
badem olmak | sonu kötü olmak, kötü bitmek | |
bademciğini almak | dil kullanarak derin derin öpmek | deyim |
bademcik ameliyatı | uzun uzun, derin derin öpüşme | deyim |
bado | eski kullanım: aptal, sersem | sıfatisim |
bafilemek | erkek için cinsel ilişkiye girmek | fiil |
bagaj | kalçalar, kıç | isim |
bağır | sine | |
bağırmak | Kendini belli etmek | |
bağırsaklarını deşerim | "canına kıyarım, öldürürüm" anlamında korkutmak, gözdağı vermek için kullanılan bir söz | |
bağırtmak | elde etmek, kazanmak | fiil |