| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  labunya | Edilgin eşcinsel erkek, kadınsı tavırlı erkek eşcinsel | |
|  labuş | ||
|  laci | Lacivert; lacivert renkli giysi; takım elbise | |
|  lâci | Lâcivert; lâcivert renkli giysi, erkek takım giysi | isim | 
|  lacileri çekmek | (Erkek için) Lacivert ya da koyu renkli takım elbise giymek – | |
|  lâcileri çekmek | (Erkek) Lâcivert ya da resmî, koyu renkli giysisini giymek | deyim | 
|  laçı | iyi; güzel, hoş | sıfatlaço  | 
|  laçka | Yaşlı (fahişe) | sıfat | 
|  laçkalaşmak | Herhangi bir düzen iyi işlemez olmak, gevşemek, bozulmak | |
|  laço | Genç erkek; yakışıklı erkek; oğlancı, kulampara, aktif eş cinsel erkek – | |
|  laf | dedikodu | |
|  laf ebesi | Çok konuşan, herkese laf yetiştiren kimse; dil ebesi, söz ebesi – | |
|  laf sıçmak | Güzel olduğunu sanarak çok sıradan ya da saçmasapan bir şey söylemek | deyimhikmet sıçmak  | 
|  laf söyledi bal kabağı! | gereksiz yere ve aptalca söz söyleyen kimse için kullanılan bir söz | |
|  lafçı | Söz götürüp getiren, dedikodu yapan | |
|  lafina tabanca sıkmak | (Birisinin) Söylediği söze karışıp konuşmayı bozmak | deyim | 
|  laga luga | Boş, anlamsız olan (söz) – | |
|  laga luga etmek | Gevezelik etmek; anlamsız, yararsız laflar söylemek | deyim | 
|  lağım faresi | Her yere girip çıkan, her işe burnunu sokan kimse | |
|  lağımcı | Anal birleşmeden hoşlanan kimse, aktif sodomist | sıfatisim | 
|  lahana yaprağı | (Aşağılayıcı yaklaşımla) Gazete | deyim | 
|  lahmacun pidesi | Bön, aptal, ahmak (kimse) | deyim | 
|  lakerda | Harika, muhteşem (şey, kimse) | isim | 
|  lâl | Dişilik organı, vagina. "Şakıf'ın lâ-limin harcı / Sürem ağlaya ağlaya" (anonim; Erhan Akyıldız, Bir Dilenci Kampı) | isim | 
|  lale | Edilgin eş cinsel erkek | |
|  lâle | Anüs, makat | isim | 
|  lâlebali | Saygısız, laubali | sıfat | 
|  lambalamak | ||
|  lamelif | Eğri büğrü, çarpık olan | |
|  lamelif çevirmek (veya çizmek veya çekmek) | kısa bir süre dolaşıp gelmek – Hüseyin Rahmi Gürpınar | |
|  lan | ulan – | |
|  langır lungur | Dikkatsizce, savruk bir biçimde; langur lungur | |
|  langırt | Bir şeyin bir şeye (topun kaleye, potaya vb.) girişini nitelemek için kullanılır | isim | 
|  lantoş | Hantal | sıfat | 
|  lapa | Miskin; şişman olduğu için hızlı devinemeyen kimse | isim | 
|  lapin | Akılsız, kolayca aldanan (kimse) | sıfatisim | 
|  lapiş | Dudak, dudaklar, ağız | isim | 
|  lapuş | Öpüş, öpüşme | isimlapiş  | 
|  lassa | Edilgin eşcinsel erkek | isim | 
|  lastik | Edilgin eşcinsel erkek | isim | 
|  lastikli | Türlü anlamlar verilebilen (söz, konuşma) | |
|  laterna | Eski, yıpranmış, köhnemiş (araç gereç, otomobil vb.) | isim | 
|  lava | Alma; içeriye alma | isimeski | 
|  lava etmek | birini çekiştirmek | |
|  lavuk | Gereksiz konuşan (kimse) | sıfatisim | 
|  layn | Yarım gram kokain; bir dozluk kokainin yarısı | isim | 
|  layt erkek | Kılıbık, pısırık, korkak (erkek) | deyim | 
|  leblebi | Mermi; tabanca, tüfek kurşunu – | isimdemir leblebi  | 
|  leğen | (insanda) Kalçalar, kıç | isim | 
|  lehim | (Erkek için) Cinsel ilişki | isim | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.