İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
berdeli | paralı | sıfat |
beribenzer | sıradan – | |
besa | ant içme, yemin | isim |
besmelesiz | “Uğursuz, meymenetsiz, piç” anlamlarında kullanılan bir sövgü sözü – | |
beş | pasif eşcinsel erkek | sıfatisim |
beş dakkada beşiktaş | bir işin çabucak yapılabileceğini ya da yapıldığını belirtmek için kullanılır | deyim |
beş kardeş | şamar, tokat | deyim |
beş numara | pasif eşcinsel erkek | |
beş yıldız | pasif eşcinsel erkek | deyim |
beşerî | bedensel – | |
beşik | Bir şeyin doğup geliştiği yer – | |
beşiklik etmek | bir şeyin doğup gelişmesine imkân vermek – | |
beşkardeş | şamar – | |
beşlik | pasif eşcinsel erkek | |
beşme | Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan, yollu bir kumaş türü | |
beton | Sağlam | sıfat |
beyaz | Eroin, kokain vb. sıvı olmayan uyuşturucu madde – | |
beyaz bayrak çekmek (veya açmak veya sallamak) | çekişme sonrasında karşısındakinin istediğini yapmaya razı olduğunu bildirmek, pes etmek – | |
beyaz bomba | uyuşturucu nitelik taşıyan bir ilaç; Rohypnol | deyim |
beyaz çekmek | eroin kullanmak; eroin çekmek | deyim |
beyaz çıkmak | gelin gerdek gecesindeki cinsel ilişki sonucu kanaması olmamak | deyimkırmızı çıkmak |
beyaz eritici | morfin | deyim |
beyaz gölge | eroin müptelası, eroinman | deyim |
beyaz kitap | Bir sorunu aydınlatmak ve savunmak için bir kurum veya hükûmetçe yayımlanan kitap – | |
beyaz kömür | Akarsulardan elde edilen elektrik gücü – | |
beyaz ölüm | eroin kullanmanın yol açtığı ölüm; özellikle aşırı eroin dozunun yol açtığı ölüm | deyim |
beyaz perde | sinema – | |
beyaz toz | eroin | deyim |
beyaz yalan | Karşısındakini üzmemek veya zarar vermemek için söylenen masumca yalan – | |
beyazcı | eroin tutkunu, eroinman | isim |
beybaba | Yaşlı erkekler için kullanılan bir seslenme sözü – | |
beygirof | sersem, aptal, anlayışsız kimse | sıfatisim |
beyin | Yönetici durumunda olan, bir işe yön veren kimse | |
beyin amcıklaması | Kişiyi düşünsel açıdan çok yoran çalışma | |
beyin göçü | İleri düzeydeki meslek ve bilim adamları ile uzmanların bir başka gelişmiş ülkede yerleşip çalışmak amacı ile kendi ülkelerinden ayrılması – | |
beyin sote | deyimtakkeyi yeme | |
beyinli | Akıllı, düşünceli olan (kimse) | |
beyinsiz | Akılsız, düşüncesiz olan (kimse) – | |
beykoz | altın, 24 ayar altın lira | isim |
beylik | Rahat yaşama | |
beyza | kokain | isim |
beyza çekmek | kokain çekmek | deyim |
beyza hanım | kokain | deyim |
beyzade | Özenli bir biçimde büyütülmüş, nazlı kimse | |
bez çözmek | bir aşağı bir yukarı dolaşıp durmak | |
bezekçi | Gelinleri süsleyen kadın | |
bezelemek | Hamur topağı yapmak | |
bezini yıkamak | çok emek sarf etmek | |
bezirgân | Yahudiler için kullanılan bir adlandırma | |
bıçak oynatmak | bıçak, kama, sustalı vb. araçlarla birisine saldırmak ya da kendisini savunmak | deyim |