| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  nabzını tutmak | düşüncesini, niyetini, eğilimini anlamaya çalışmak | |
|  naciye | Ağda işleminde, dişilik organı ve çevresi | isim | 
|  nada | "Yok" anlamında kullanılır | isim | 
|  nafakasını almak | Hak ettiği dayağı yemek | deyim | 
|  nafiz | Sözü geçen, etkili olan | |
|  nafta | Orta yaşlı erkek | isim | 
|  nağme | gevezelik – | |
|  nağme yapmak | bildiği bir şeyi bilmez görünmek | |
|  nah | “Yapamazsın, edemez, eyleyemezsin” anlamında kullanılan bir söz – | |
|  nahha | ||
|  nahik çelebi | Kumarda dikkatsiz, akılsızca oynayan kimse | deyim | 
|  naka | Aktif için cinsel ilişki | isim | 
|  nakaranta | "Yok, olmaz, hiç" anlamlarında kullanılır | isim | 
|  nakarat | Çok sık tekrarlanan, bundan dolayı bıkkınlık vererek önemini yitiren söz – | |
|  nakıs | Özrü, kusuru olan | |
|  nakış | hile | isimnakıs  | 
|  nakil | Esrarlı sigara içen iki kişi, çift dumanı birbirine ağızdan ağıza aktarmak | isim | 
|  nakinta | "Hayır, yok" anlamında kullanılır | isim | 
|  nakka | Edilgin eşcinsel erkek | isim | 
|  nal gibi olmak | Uyuşturucu kullanıp çok esrimek. Kendisinden geçmek | deyim | 
|  nal toplamak | herhangi bir alanda geride kalmak | |
|  naldöken | Taşlı, çakıllı yol | |
|  nalfarbur | Nalbur; özellikle tiner, Bally satan kimse | isim | 
|  nallamak | Bir kimseyi, bir şeyi silahla vurmak – Kemal Tahir | fiil | 
|  nalları atmak | Ölmek | deyim | 
|  nalları dikmek | ölmek – | |
|  nallı fatma | Erkeklerin cinsel ilişkide kullanmasına çağrışımla eşek; ender olarak, tay, at | deyim | 
|  nallı kuzu | Etinin koyun-kuzu eti diye satılması, etinden sucuk vb. yiyecekler yapılması çağrışımıyla eşek, at | deyim | 
|  nalsız | Yalın ayak, çıplak ayak | isim | 
|  namaza gitmek | Açıkartırmada esnaf, malın daha pahalı satılması için çabalamak, tavcılık etmek | deyim | 
|  namazdan çağırmak | Açıkartırmada bir mala heyecanlanıp ederinden çok pey süren esnafı uyarmak için kullanılır | deyim | 
|  namus davası | Onur meselesi | |
|  namussuz | Kızgınlıkla söylenen bir söz | |
|  nanay | yok – | |
|  nane | Esrar | isim | 
|  nanemolla | Güçsüz, dayanıksız (kimse) | |
|  nannik | Metres, dost, kapatma | isim | 
|  napolyon | Fransız para birimi, Fransız frangı | isim | 
|  nargile | Sır tutamayan, boşboğaz kimse | isim | 
|  nargile çekmek | Erkeklik organını ağzına alarak uyarmak, fellasyo yapmak | deyim | 
|  nargile suyunu değiştirmek | Erkek işemek | deyim | 
|  nargile vurmak | Esrarı nargile kullanarak içmek | deyim | 
|  nargileci | Fellasyo yapan kimse. Nargile çeken (bakınız nargile çekmek) kimse | isim | 
|  narkoz | Uyuşturucu madde; burna çekilen esrar | isim | 
|  narkoza girmek | Uyuşturucu madde kullanma, içki içme vd. nedenlerle kendisinden geçmek, sızmak | deyim | 
|  narkozcu | Ameliyat sırasında hastaya narkoz veren uzman; narkozitör – | |
|  nasır bağlamak (veya tutmak) | duygusuzlaşmak, duyarlığını yitirmek | |
|  nasırlaşmak | Duyarlığını yitirmek – | |
|  naş | “Git, defol” anlamında kullanılan bir söz – | |
|  naşlamak | Gitmek | fiil | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.