İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
bir karış beberuhi | çok kısa boylu kimse | |
bir kulağının arkası kalmak | hep haksızlıkla, hileyle karşılaşmış olmak | deyim |
bir numara | Birinci gelen, en iyisi olan | |
bir posta | bir kez, bir sefer | deyimposta |
bir seksen uzanmak | (insan için) boylu boyunca yatıp kalmak | deyimiki seksen uzanmak |
bir seksen uzatmak | (birisini) silah kullanarak ya da döverek boylu boyunca yere sermek | deyimiki seksen uzatmak |
bir sikim olmak | Şöyle ya da böyle bir işe yaramak, şu ya da bu biçimde bir değeri olmak | |
bir tane | biricik | |
birav | 'kaç, git, ortadan kaybol' anlamlarında kullanılır | emir kipibiravlamak |
biravlamak | kaçmak, sıvışmak, ortadan kaybolmak | fiil |
birbirine girmek | kavga etmek, dövüşmek – | |
birbirinin ağzına tükürmek | bir sorunda, bir olayda sözleşmiş gibi ağız birliği yapmak | |
birinci kemancı | Bir işte en önemli görevi üstlenen kimse | |
birinci sınıf | Nitelik olarak en iyisi olan | |
bit | para | isim |
bit atmak | kuşku verici, merak yaratıcı bir şey söylemek | deyim |
bit bozmak | deyimbit | |
biti kanlanmak | sıkıntı içinde yaşayan bir kişi para ve varlık yönünden güçlenmek – | |
bitik | Ölmeye yüz tutmuş | sıfat |
bitini dökmek | Daha önce söyleyemediği her şeyi söylemek | deyim |
bitirim | Çok hoşa giden (kimse) | |
bitirim yeri | kumarhane – | |
bitirimci | Barbut oynatan, barbut kahvehanesi işleten kimse | isim |
bitirimhane | kumarhane – | isimbitirim yeri |
bitirmiş | Bilgili, açıkgöz olan (kimse) | sıfatbitirim |
bitlemek | Esnaf, eskici esnafı için yeni alınmış bir malı karıştırmak, işe yarar şeyler olup olmadığını araştırmak | fiil |
bitlenmek | Şüphe etmeye başlamak, kuşkulanıp kaygı duymak | fiilbiti kanlanmak |
bitleri eşek olmak | Sinirlenmek, asabı bozulmak | deyim |
bitli | Züğürt | sıfatisim |
bitmek | Çok sevmek, bayılmak, beğenmek – Haldun Taner | |
bizans oyunu | alavere dalavere | |
bizdik | küçük; kısa | sıfatisim |
bize de mi lolo | See LOLO | |
bizimki | Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıkları söz – | |
blok | Filme sonradan eklenen ve genellikle pornografik özellik taşıyan bölüm | isim |
boca etmek | birden çevirip boşaltmak, dökmek – | |
bocalamak | Bir işte tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak – | |
bocurgat yapmak | Burnunu karıştırmak, burnundaki sümükle oynamak | deyim |
bodoslama | Vücudun önü, en ilerdeki nokta | isim |
bodoslamadan | Yüzüne doğru, burnuna, göbeğine, göğsüne doğru; tam karşıdan | zarfbodoslama |
bodoslamak | İleri sürmek, dayatmak – | |
bodur kalmak | gelişmemek | |
boğaz | Yiyeceği içeceği sağlanan kimse – Ayşe Kulin | |
boğaz derdi | Geçim için uğraşma | |
boğaz ola | "afiyet olsun, yarasın, bereketli olsun" anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü | |
boğaz olmak | imrenmekten boğazı şişmek – | |
boğazlamak | Gaddarca, kan dökerek öldürmek – | |
boğazlı | iştahlı – | |
boğazsız | iştahsız – | |
boğmak | (Birisinden) Çıkar sağlamak, parasından yararlanmak, para harcatıp bedavacılık etmek – Sermet Muhtar Alus | fiildumana boğmak |