İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
zekât keçisi | Yetersiz olan | |
zekâvet | Anlayışı kıt, zekâ bakımından gelişmemiş kimselere karşı alay yollu kullanılır | isim |
zekeriya | Erkeklik organı, penis | isim |
zelzele | Birbirine özlem çekmiş iki kişinin cinsel birleşmesini, gerdek gecesi sevişmesini nitelemek için kullanılır | isim |
zembereği boşalmak (veya boşanmak) | kendini tutamayarak uzun uzun ve sesli gülmek | |
zerzevat | Değersiz, aşağılık (kimse) | isim |
zevk pudrası | Eroin | deyim |
zevkine gitmek | hoşuna gitmek | |
zeybek | ||
zeybek havası | Kısa ve net konuşma | |
zıbarıp yatmak | yatıp uyumak – | |
zıbarmak | ölmek – Tahsin Yücel | fiil |
zıbık | Yapay erkeklik organı, dildo – | isimeski |
zıbıkçı | Yapay erkeklik organı kullanmayı, mastürbasyon yapmayı âdet edinmiş kadın (kız) | isim |
zıbırtlamak | Saçma sapan konuşmak, saçmalamak | fiil |
zıddiyet | Geçimsizlik, çekemezlik, birbini sevmeme | |
zıkkımlanmak | Bir şeyler yemek – Sermet Muhtar Alus | |
zımbalamak | Bıçaklamak, bıçakla vurmak, öldürmek – | fiil |
zımbırtı | Adı hatırlanmayan veya söylenmek istenmeyen ufak ve değersiz bir şeyi anlatmak için kullanılan bir söz; zırıltı, zamazingo, zamkinos | |
zımpara | Sövgü, küfür | isim |
zımparadan geçirmek | (Birisine) Ağır küfretmek, çok sövmek | deyim |
zıngadak | Anında, birdenbire, hemen | zarf |
zıngırtı | Kargaşalık; kavga; arbede | isimeski |
zıpır | Şımarık ve delice tavırlı, hareketlerinde ölçüsüz; hırtapoz, zırtapoz, zirzop – | |
zıplamak | Gitmek, gidivermek. Kalkıp gitmek. | fiil |
zırıl | Deli, çılgın | sıfat |
zırtapoz | zıpır – | sıfatisim |
zırtıl | Dengesiz; çılgın; deli | sıfat |
zırtullahi kirmani | Allahın hödüğü, ne idüğü belirsiz olduğu halde bir önemi varmış gibi davranan (görünen) kimse" anlamında söylenir | deyim |
zırzır | Kurtuluşsuz deli, en son aşamadaki çılgın | isim |
zıvana | Esrarlı sigaranın ucuna takılan küçük karton boru, kamış vb. – | |
zıvanadan çıkmak | çok sinirlenmek, öfkelenmek – Hüseyin Rahmi Gürpınar | |
zıvanalı sigara | İçinde esrar bulunan sigara – | |
zıvanasız | kaçık – | |
zızt erenköy | Birisiyle alay etmek, onun duymadığını ya da duyarsızlığını vurgulamak için kullanılır | deyim |
zızt güm | Bir sessizliğin ardından, birisi bir şeyin farkına varmayıp aniden farkına vardığında söylenir | deyim |
zibil | Çok, fazla, bol | sıfat |
zifirli | Çok kirli olan – | |
zifos | Yararsız, boş olan | isim |
zifoz | ||
ziftlenmek | Bir şeyler yemek | |
zihin | kafa | |
zihinsiz | Akıl ve düşünce bakımından yetersiz olan (kimse) – | |
zihni | Düşüncesiz, akılsız kimseler için, alay yollu kullanılır | isim |
zil | parasız | |
zilli | Edepsiz, eli maşalı, şirret olan (kadın) – | |
zilli bebek | şakşakçı – | |
zilliği kırmak | Züğürtlükten kurtulmak | deyim |
zillik | Züğürt olma durumu | isim |
zilyoner | Züğürt, hiç parası olmayan, aç açık kimse | isim |