| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  zilzurna | Kendini bilmeyecek ölçüde olan – | |
|  zincirlenmek | Art arda, peş peşe sıralanmak – | |
|  zinde kuvvet | Güçlü, donanımlı, yıpranmamış, etkili kişi veya kurum – | |
|  zingirdek | Yaygaracı, kavgacı (kimse) – Salâh Birsel | |
|  zinkaf | ||
|  zirman | iri yarı, irikıyım kimse | sıfat | 
|  zirveye çıkmak | en üst düzeyde ilgi çekmek, herkes tarafından konuşulur olmak | |
|  zirzop | zıpır – | |
|  zoka | Aldatıcı şey | isimzokayı yutmak  | 
|  zokaya düşmek | Hileye aldanmak, tuzağa düşmek. Also used as ZOKAYA GELMEK, ZOKAYI YUTMAK. | deyim | 
|  zokayı yutmak | aldatılıp zarara sokulmak – | |
|  zokayı yutturmak | Hile yapıp aldatmak; tuzağa düşürmek | deyim | 
|  zom | Çok sarhoş | sıfat | 
|  zomlamak | Sarhoş olmak, esrimek. Also used as ZOMLAŞMAK. | fiil | 
|  zongur | Kaba, saba kimse, hödük; taşralı | isim | 
|  zonta | kaba ve kültürsüz kimse – | isim | 
|  zoptik | Zıpır, hoppa | sıfat | 
|  zor bela | güçlükle – | |
|  zorlamak | yüklenmek | |
|  zort | Yellenme, osuruk | isim | 
|  zortu bozuk olmak | Rahat olmamak, keyfi kaçmış olmak | deyim | 
|  zostik | ||
|  zozik | Zamparalık eden evli erkek | isimeski | 
|  zöfür | Sıfır; hiçbir değeri olmayan (not, nesne, kimse) | isim | 
|  zula | Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer – Hasan İzzettin Dinamo | isim | 
|  zula etmek | Saklamak, gizlemek | deyim | 
|  zula olmak | Gizlenmek, saklanmak | deyim | 
|  zulacı | Hapishanede (yatılı okul vb.de) birisinin saklaması gereken eşyayı saklayan kimse | isim | 
|  zulacılık | ZULACI'nın edimi, işi işlevi | isim | 
|  zulalamak | Saklamak, gizlemek | fiil | 
|  zulası patlamak | (Saklanmış, gizlenmiş bir şey) Ortaya çıkmak, bulunmak, çalınmak | deyim | 
|  zulaya atmak | (Bir şeyi) Gizli, saklı bir yere koymak; bir köşeye saklamak | deyim | 
|  zurna | Erkeklik organı, penis | isimsıfat | 
|  zülâl | Dudak, sevgilinin dudağı | isim | 
|  züleyha | Zührevî hastalıklar hastanesi (özellikle, İstanbul-Cankurtaran semtindeki hastane) | isim | 
|  zürafa | ||
|  zürefa | Eşcinsel kız ya da kadın, sevici. Also spelled as ZÜRAFA, ZÜRAI. | isimeski | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.