| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  fırın | dişilik organı, vagina | isim | 
|  fırın kapağı | görmüş geçirmiş | deyim | 
|  fırış | deli, çılgın, dengesiz | sıfat | 
|  fırlama | Çocuk; özellikle çok hareketli, akıllı, cingöz çocuk; anasının gözü | isimsıfırlamak  | 
|  fırt | Bir solukta veya bir yudumda içilebilecek miktar | |
|  fırt çekmek | bir yudum içmek | deyimfırt  | 
|  fırtına | Güç atlatılan kötü durum – Reşat Nuri Güntekin | |
|  fırtına koparmak | kavga, gürültü, kargaşa ortamı yaratmak – | |
|  fırtına kopmak (veya patlamak) | bir yerde kavga ve gürültü çıkmak – | |
|  fırtınalı | Çok tartışmalı, çekişmeli, gürültülü, karışık – | |
|  fırttırıvermek | birden sinirlenmek, aniden öfkelenmek | fiil | 
|  fırttırmak | çıldırmak, delirmek, aklını kaçırmak | fiilfırttırmak  | 
|  fıs | Düşük nitelikli esrar | |
|  fıs geçmek | kimse duymadan söylemek, kulağına fısıldamak | deyim | 
|  fıskiye | erkeklik organı, penis | isim | 
|  fıslamak | Gizlice haber vermek | |
|  fıstığı kullanmak | düşünmek; kafasını çalıştırmak; aklını kullanmak | deyim | 
|  fıstık | Güzel, gösterişli kadın – | |
|  fıstık gibi | dolgun, besili ve canlı | |
|  fıstıklamak | Kışkırtmak amacıyla araya nifak sokmak | |
|  fışkırmak | Bir şey bir yerde bol bol görülmek – | |
|  fıtık | can sıkıcı, sinir bozucu (şey, kimse, durum) | sıfatisim | 
|  fıtık etmek | (Birisinin) Canını sıkmak, sinirini bozmak – | |
|  fıtık olmak | sinirlenmek, canı sıkılmak | |
|  fıttırmak | eş anlamlı fırttırmak | fiilfırttırmak  | 
|  fıymak | Kaçmak, sıvışmak – | fiilfiya  | 
|  fidan boylu | İnce, uzun ve biçimli (kimse) – | |
|  fiili bozuk | Ahlakça düşük (kimse) | |
|  fik fik | cinsel ilişki, cinsel birleşme | |
|  fikfiklemek | cinsel ilişkiye girmek, birleşmek | fiilfik fik  | 
|  fiks | uyuşturucu iğne | isim | 
|  fileci | başkalarının cinsel edimlerini gözetmeyi âdet edinmiş (kimse), dikizci, röntgenci | sıfatisim | 
|  filifoto | anal ilişki | isim | 
|  filim | olay; ilginç olay | |
|  filim çevirmek | ilginç bir olay yaşamak, ilginç bir olay düzenlemek | deyim | 
|  filim etmek | (bir olayı, bir durumu) yaymak, herkese anlatmak | deyim | 
|  filim kopmak | (çok sarhoş olmak, bayılmak gibi nedenlerle) bilinci yitmek, olan biteni algılamaz duruma gelmek | deyimfilmi koparmak  | 
|  filim olmak | herkesin diline düşecek kadar ilginç bir olay olmak, yaşamak | deyim | 
|  filimci | şakacı, matrak (kimse) | sıfatisim | 
|  filimler! yakmak | beceriksizlik etmek, bir işi yüzüne gözüne bulaştırmak | deyim | 
|  filinta | Yakışıklı olan | |
|  filispit | aşırı sarhoş (kimse) | |
|  film çevirmek | eğlenmek, hoş vakit geçirmek | |
|  filmci | hileci | |
|  filmi koparmak | bakınız filim kopmak | |
|  filo | Yan yana duran bit dizisi | isimfilozof  | 
|  filozof | Felsefe yapmaya meraklı olan kimse | |
|  fingir | yüz bin lira; yüz binlik kâğıt para | isim | 
|  fingirnoz | çok hareketli, yerinde duramayan, fıkır fıkır | sıfat | 
|  finito | “Bitti, son buldu, sonuna ulaştı” anlamında kullanılan bir söz | deyim | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.