Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
bozuk
sıfatbozuk düzen bozuk çalmak deli bozuk dili bozuk kanı bozuk sütü bozuk tüyü bozuk ayarı bozuk fiili bozuk akordu bozuk mayası bozuk künyesi bozuk şirazesi bozuk tezkiyesi bozuk gönlünün dümeni bozuk
- Gergin, huzursuz bir biçimde olan – Falih Rıfkı Atay
"Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu."
- Sıkıntılı bir biçimde olan; şizoit – Halide Edip Adıvar
"Süleyman’ı odada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki birdenbire, ‘Ne oldu Süleyman?’ diye haykırdı."
- Sinirli, kızgın, öfkeli
Bana aldırış etme, Arap! Geçmişe de, geleceğe de bozuğum. (Y. Kenan Karacanlar, Babıali Kaldırımlarında Bir Adam)