| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  fayrap etmek | herhangi bir işi veya şeyi hızlandırmak | |
|  fayraplamak | eş anlamlı FAYRAP ETMEK. FAYRAP olmasını sağlamak | fiil | 
|  felç | İşlemez durumda olma | |
|  felç etmek | işlemez duruma getirmek, aksatmak | |
|  felç olmak | bir şey içinden çıkılamaz durum almak, tıkanmak | |
|  feleği şaşmak | feleğini şaşırmak | deyimfeleğini şaşırmak  | 
|  feleğini şaşırmak | ummadığı bir durumda kalmak, şaşkınlık içine düşmek – | |
|  felek | eski. Kambur (kimse) | sıfatisim | 
|  felfellemek | Eski canlılığını yitirmek | |
|  fena kalpli | kötü kalpli | |
|  fendbaz | ||
|  fener çekmek | bir kalabalığa önderlik etmek | |
|  feneri nerede söndürdün | geç kalanlara takılmak için söylenen bir söz | |
|  fenerli | Uzun sakallı, sakalı göğsünde (erkek) | sıfatisim | 
|  ferişah | (Bir şeyin) En iyi örneği | isim | 
|  ferişitahını şaşırmak | dengesini yitirip ne yapacağını bilememek | deyim | 
|  feriştahı gelse | "en güçlüsü, en yetkilisi, en üstünü olsa" anlamında kullanılan bir söz | |
|  ferlemek | savuşmak, kaçıp gitmek | fiil | 
|  fermanlı | Kimseden korkusu olmayıp dilediği gibi davranan | |
|  fermanlı deli | Münasebetsiz hareketleriyle ünlenmiş, kendisinden her türlü olumsuz hareket beklenen kimse | |
|  fertiği çekmek | gitmek | deyim | 
|  fertiği kırmak | eş anlamlı fertiği çekmek | deyimfertiği çekmek  | 
|  fertik | "Kaç, uzaklaş; tamam, bitti" anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü – | isimemir kipi | 
|  fertiklemek | eş anlamlı fertiği çekmek | fiilfertiği çekmek  | 
|  fertikletmek | kaçmasını, savuşmasını sağlamak | deyim | 
|  feryat | eski. gitme, kaçma, savuşma | isim | 
|  festival | kargaşalık, gürültü, her kafadan bir ses çıkma | isimsıfat | 
|  fetbaz | hilekâr, her türlü hile ve düzeni bilen (kimse) | sıfatisim | 
|  fetva | Yapılan veya yapılacak bir şeyi onaylama | |
|  fetva vermek | gereksiz yere emir verir gibi konuşmak | |
|  fetvacı | Gereksiz yere ve olmayacak emirler veren kimse | |
|  fetvayişerife çıkarmak | kendi kendine yorum getirmek – | |
|  fıçı | çok sarhoş kimse | isim | 
|  fıkırdamak | cilvelenmek – | |
|  fıkırdatmak | Cilve yapmasına sebep olmak | |
|  fıkırtı | cilveleşme – | |
|  fındık | Hileli zar | |
|  fındık altını | Küçük ve değerli şey | |
|  fındıkçı | hilebaz, oyunbaz | sıfatisim | 
|  fındıkçılık | Fındıkçı olma durumu | |
|  fındıkkıran | İşveli, şuh kadın | |
|  fır | piç | |
|  fırça | azarlama | |
|  fırça çekmek | azarlamak | deyimfırça  | 
|  fırça yemek | azarlanmak | deyim | 
|  fırçalamak | Bir kimseyi çok azarlamak, fırça çekmek | fiilfırça çekmek  | 
|  fırçalanmak | Çok azarlanmak | |
|  fırdöndü | Belirli bir görüş veya düşünce sahibi olmayan kimse | |
|  fırıldak | Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse) | |
|  fırıldakçı | Düzen çeviren, düzenci, dolap çeviren kimse – | isimfırıldak  | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.