| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  pasa parola olmak | (Bir olay, bir dedikodu) Herkes tarafından duyulmak, çevreye yayılıp faş olmak | deyim | 
|  pasak | kir – | |
|  pasaport | Okul vb. kuruluşlardan atılma belgesi | isim | 
|  pasaportunu almak | Kovulmak | deyim | 
|  pasaportunu vermek | Kovmak | deyim | 
|  pasını almak | (Bir kimse) Yakınlık duyduğu kişiden, ilişki kurma yolunda olumlu bir işaret almak | deyim | 
|  paslanmak | İşsizlikten, tembellikten, hareketsizlikten canlılığını yitirmek, uyuşup kalmak – | |
|  paslaşmak | Bakışlarla anlaşmak | fiil | 
|  paslı | Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız – | |
|  paso | sürekli | |
|  paspal | Kötü cins esrar | sıfatisim | 
|  paspallık | PASPAL olma durumu, niteliği | isimpaspal  | 
|  pastal | Tütün yaprağı dizisi | |
|  pastırmasını çıkarmak | bir kimseyi iyice dövmek, hırpalamak | |
|  paşa | Sarhoş, esrimiş (kimse) | |
|  paşa olmak | fazlaca içki içmiş olmak | |
|  paşazade | Rahatına düşkün, gösterişi seven kimse – | |
|  pat | Bir olayın, bir edimin birdenbire gerçekleşiverdiğin belirtirken kullanılır | isimzarf | 
|  pat çakmak | Ayak topuklarını birbirine vurarak asker selamı vermek | deyim | 
|  pat sat | Zaman zaman, ara sıra, tek tük | |
|  pata | Erkeklik organı, penis | isim | 
|  pata çakmak | askerce selam vermek | |
|  patakoz | Eski. Bozukluk durumunda olmayan, bütün para. 5 kuruşluk, bütün 5 kuruş | isim | 
|  patalya | Dolandırıcı yardımcısı, DÜMENCİ yardakçı. PATALYACI da denir | isimdümenci  | 
|  patalya durmak | PATALYA olarak çalışmak, yardakçılık etmek | deyimpatalya  | 
|  patburun | Zabıta, polis, kolluk kuvveti | deyim | 
|  patent | Bir durum veya bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme – | |
|  patırtıya pabuç bırakmamak | önemli bir tehlike yaratmayacağını bildiği kışkırtmalara, yıldırmalara aldırmayıp bildiğini yapmak | |
|  pati | Küçük çocuk ayağı | |
|  pati çekmek | (Şoför) Otomobile, taşıt aracına patinaj yaptırmak | deyim | 
|  patik | Kadın; kız | isim | 
|  patiş yapmak | ||
|  patlak istepne | Fahişe, orospu | deyimistepne  | 
|  patlama | Birdenbire gelişme, çoğalma | |
|  patlamak | Herhangi bir durum veya bir değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak | |
|  patlatmak | Bir insanın sabrını tüketmek | |
|  patlıcan | Erkeklik organı, penis | isim | 
|  patpat | Para | isim | 
|  patriğin eşeğini kırk yıldır... | ||
|  patron | Bir kuruluşta, bir iş yerinde makam bakımından yetkili kimse | |
|  pavkırmak | Tilki veya çakal ulumak – Orhan Kemal | |
|  pavurya | Bir omuzu düşük yürüyen kimse | isim | 
|  pavuryalamak | PAVURYA biçimi davranmak, yürümek | isimpavurya  | 
|  pay bırakmak | bir ilişkide fazla samimi olmamak, mesafe bırakmak | |
|  pay vermek | küçük büyüğe karşılık vermek, saygısızca davranmak – | |
|  payandaları çözmek | ayrılmak, kaçmak, uzaklaşmak | |
|  payını almak | azarlanmak, paylanmak | |
|  paylaşmak | Sevinç, üzüntü, sır, düşünce vb. için ortak olmak, aynı biçimde düşünmek veya duymak | |
|  peçete parası | Genelevde, vizite ücretinden ayrı olarak verilen bahşiş | deyimpeşkir parası  | 
|  peçeteci | Genelevin erkek hizmetkârı; kerhanede ayak işlerine bakan görevli, fedai | isim | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.