İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
herif | adam – Nâzım Hikmet | |
herifçioğlu | Kızılan veya beklenmeyen bir işi yapan erkek | deyim |
herild yâni | Tabiî ki, elbette, herhalde anlamında kullanılır | deyim |
herk | Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla | |
herkese şapur şupur | Bu olanak herkese kolayca sağlanıyor da bana niçin tanınmıyor anlamında söylenir | deyim |
herkül | ||
herze yemek | yersiz söz söylemek | |
hesapçı | Çıkarını kollayan, davranışlarını buna göre düzenleyen (kimse); hesabi – | |
hesaplı | Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı olan – Necati Cumalı | |
hesapsız | Önceden iyi düşünülmemiş, sonu belli olmayan; ölçüsüz, plansız | |
hesapsız kitapsız | Sorumsuz, ölçüsüz bir biçimde – | |
hesapta | “Düşündüğüme, anladığıma göre; düşünüldüğüne, anlaşıldığına göre” anlamında kullanılan bir söz | deyim |
heyamola ile | bir işin ancak büyük güçlüklere katlanılarak ve birçok kişinin yardımıyla yapılabileceğini anlatan bir söz | |
heybetli | Erkeklik organı; olağandan büyük penis | isim |
hık mık | Bahane ileri sürme | |
hınzır | Genellikle hoşa giden bir davranış veya durum için şaka yollu söylenen bir söz – Sait Faik Abasıyanık | |
hınzırlık | muziplik – | |
hır | Şiddetli tartışma, kavga, kargaşa | isim |
hır çıkarmak | Kavgaya yol açmak | deyim |
hır çıkmak | Kavga başlamak, kavga olmak | deyim |
hırbo | İri yarı (kimse) | sıfatisim |
hırboluk | HIRBO (bakınız) olma durumu. -Hırbo niteliği taşıma | isimhırbo |
hırdavat | Değersiz, niteliksiz anlamında bir aşağılama sözü olarak kullanılır | isim |
hırlaşmak | Birbiriyle ağız dalaşı yapmak; tartışıp dövüşmek | fiil |
hırpalamak | İtip kakmak, azarlamak veya yıpratmak | |
hırs zarbo | Polis kuvvetlerinin özel bir bölümü: Çevik kuvvet | |
hırsla-mak | Çalmak, aşırmak | fiil |
hırt | Görgüsüz tavırlı, incelikten uzak olan (kimse) – | |
hırtapoz | zıpır – | |
hırtlık | HIRT (bakınız) olma durumu; niteliği | isim |
hış etmek | Hırpalamak, dövmek – | |
hış olmak | Hırpalanmak, dayak yiyip perişan olmak | deyim |
hışır | Kaba, görgüsüz olan (kimse) – | |
hıyar | Kaba saba, görgüsüz, budala olan | |
hıyar ağa | Gerçek hıyar (bakınız HIYAR); katmerli hıyar; hıyar'ın tipik örneği; HIYARAĞASI biçiminde de kullanılır | deyimhıyar |
hıyar aleyhisselam | eş anlamlı HIYAR AĞA | |
hıyar tarlası | Hıyardan da HIYAR (bakınız); aşırı hıyar | deyim |
hıyarağa | hıyarağası | |
hıyarağası | Görgüsüz, kaba saba, yontulmamış (kimse); hıyarağa – | |
hıyarlaşmak | Kaba saba, budalaca davranışlarda bulunmaya başlamak | |
hıyarlık | Kaba saba, budalaca davranma durumu – | isim |
hıyarlof | eş anlamlı HIYAR | isimhıyar |
hıyarto | eş anlamlı HIYAR | |
hız vermek | isteklendirmek – | |
hızını alamamak | öfkesini yenememek, yatışamamak – | |
hızlı | Cinsel bakımdan çok etkin, çok becerikli (kimse) | sıfat |
hibino | Edilgin eşcinsel erkek | isim |
hiç yoktan | Hiçbir sebep veya zorunluluk yokken, sebepsiz olarak – | |
hikâye | Aslı olmayan söz, olay | isimuzun hik ye |
hikmet sıçmak | Yerli yersiz, atasözüne benzeyen laflar söylemek | deyim |