kayarto'dan bozma, bozuşturma
Edmond: 'Kabuklu sensin. Hıyarto' diye bağırdı. (Orhan Duru, Lök)
Ne var ki, yanımdaki hıyartonun biriyse benim de hıyartoluk edeceğim tutar. (J.D. Salinger -Adnan Benk, Gönülçelen)
(Özellikle, hapiste geçen zamanı) Kolayca atlatmak, savuşturmak
Başkasına ait olan bir şeyi habersiz alma huyunda olan kimse
Tutukevi. Hapishane
(Birisini) Çok dövme, iyice dövme
Anüs, makat
Bozuk (para), küçük birimler halindeki (para)