Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
yemek
fiilbok yemek halt yemek herze yemek tekme yemek ayvayı yemek kafayı yemek maçası yemek bok yemek düşer alabandayı yemek acemi itle bok yemek osmanlı tokadı yemek kül yemek veya yutmak haraç yemek veya almak tokat veya tokadı yemek aklını peynir ekmekle yemek
- Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek
- kandırmak
"Bizi yemek, sana mı kaldı."
- Sürekli üzmek, tedirgin etmek
"Bu dert beni yiyor."
- (içki, uyuşturucu madde vb.ni) tüketmek, kullanmak
- aldanmak, kanmak
Bu gece yorgunluk numarası yapıyorsun. Yemedim. Sen yedin mi Sadri abi? (Öztürk Seren-gil, Yeşilçam'ı Benden Sorun)
-Abi bu yüzlükler? -N'olmuş oğlum? -Yani!.. -Ka-r/şmaaa!.. Bir bildiğimiz var. Bar dediğin karartması olan yer. Yerler. Yemezlerse biz ne güne duruyoruz? (Halit Çapın, Acı Kuvvet Şevket)
- aldatmak, kandırmak
Antonio Gades maalesef eşcinselmiş abi. (...) Yeme lan bizi akşam akşam... (Engin Ardıç, Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden...)
Yediniz beni lan benden paso de / Kumar yüzünden her gün terso (Mazhar Alanson, Anında Görüntü)
- (birisini) dövmek, hırpalamak; öldürmek, yok etmek
Arkadaş, ben adamı yerim! Şimdi bu serlevhayı görenler, sanacaklar ki galiba Etemin yamyamlığı da varmış... (Osman Cemal Kaygılı, Çingeneler)
Ali- Seni dörde çarpar, onikiye böler sonra çiğ çiğ yerim. (Haldun Taner, Keşanlı Ali Destanı)
-Vur bre 'Athenal Gözünün üstüne vur!.. -Allah yarattı dersen yuh sana! -Ye onu Gilda, ye onu! (Attilâ Ilhan, Kurtlar Sofrası)
- (erkek) bir kızı, bir kadını öpmek, emmek, yalamak
Lâkin kız da tam yavru ha. Herif Boğaz otelinde yediyse... -Yediyse ne kelime? Öte bile geçmiş... (Orhan Kemal, Bir Filiz Vardı)
Fiyuuvt... Yesinler anam"!..-Aa... Lütfen peşimizi bırakmayın daha muhitimize gelmedik. (Haşan Kaçan, Hasan'ın Saksısı)
- (erkek) cinsel ilişkide bulunmak, düzmek
Alev'i burda Kemal yiyemedikten sonra kimse yiyemez arkadaş! (Muzaffer Buyrukçu, Onlar)
- (cinsel ilişkide) kullanılmak, düzülmek
Çingene- Ayıboku'nun oğlu Memiş / anasından çok yemiş. (Karagöz, Yazıcı)
Denyo-Yaa! Dayak yerim. (Kavuklu'ya hitâben.) -Huuu, Hanım amca, sen de yer misin? Pişekâr- Oğlum, o şimdi kocaman adam olmuş; o küçükken yemiştir, şimdi yer mi? Kavuklu- İsmail, kaşınıyor musun? (Ortaoyunu, Gözlemeci)
- becermek, yapıp etme yeteneği olmak
Çeteyi çok istiyorsanız bu gece bi icraat yapmamız lazım... Yiyo mu? (Erdal Belenlioğlu-Latif Demirci, Çete)
- (sanık) mahkûm olmak, belirli bir süre hapis cezası almak
Yedik, hem de dokuz yıl gün yedik, onu da peynir ekmek gibi yedik çıktık.