İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
hayat okulu | Yaşanılan çevre ve zamanda karşılaşılan olayların tümü – | |
hayatı kaymak | (Birisinin) işleri, sağlığı vb. eskisine oranla pek kötüye gitmek | deyim |
hayatını kaydırmak | (Birisini) Pek kötü bir duruma düşürmek | deyim |
hayati | Büyük önem taşıyan, önemli olan; dirimlik, dirimsel, yaşamsal – | |
haybe | Boş, işe yaramaz, anlamsız iş | |
haybeci | İşsiz güçsüz, bedavadan geçinen kimse – | sıfatisim |
haybeden | Zahmet çekmeden – | zarf |
haybeye | Boşuna, boş yere – | zarf |
haybeye kürek çekmek | Boşuna uğraşmak, boş yere çabalamak | deyim |
haydahlamak | (Birisini) Kovmak | fiil |
haydamak | Kovmak, defetmek | |
haydi bastır | Devam et, yaptığın işi daha daha da güçlü olarak sürdür anlamında kullanılır | deyim |
hayfa gitmek | (Bir nesne) Boşa gitmek; yok yere bozulmak; değerinden azına satılmak | deyim |
hayızdan nifastan kesilmek | verimsiz olmak | |
haykırmak | Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek | |
haylamak | (Birisini) Cinsel ilişkide kullanmak | deyim |
haymana | tembel | |
haymana beygiri | "İşsiz güçsüz dolaşmak" anlamındaki haymana beygiri gibi dolaşmak deyiminde geçen bir söz | |
haymana öküzü | İri yarı ve tembel, işe yaramaz kimse; haymana mandası | |
hayretler mütemadiyen | Bir şeye çok şaşıldığını belirtmek için kullanılır; HAYRETLER biçiminde de söylenir | deyim |
hayretleri şaşmak | Çok şaşırmak | deyim |
hayri | Erkeklik organı, penis | isim |
hayvan | Kızılan bir kimseye söylenen hakaret sözü – Attilâ İlhan | |
hayvan gibi | akılsız, duygusuz, kaba | |
hayvan terli olmak | (Açık artırmada) Mal, umulanın üstünde fiyat bulmak | deyim |
hayvanlık | Hayvanca davranma | |
hazır mezarın ölüsü | her hizmeti başkalarından bekleyen tembeller için söylenen bir söz | |
hazırcı | Emek harcamadan her şeyi hazır olarak elde etmek isteyen (kimse) – | |
hece değiştirmek | Argo sözcük türetmek, şifreli bir sözcüğü de şifrelemek için sözcüğün hecelerine yer değiştirmek | fiil |
hedef | Gerçekleştirmek için tasarlanan şey – Tarık Buğra | |
hedef saptırmak | öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak – | |
helal | Beğenilen bir davranış karşısında 'aferin, bravo' anlamında kullanılır | ünlem |
helal, adanalı celal | (Birisinin bir davranışı karşısında) Alay yollu, aferin anlamında kullanılır | deyim |
helalim | Gerçek, sahte olmayan | isim |
helalinden | Dobra, güvenilir, olumlu (kimse) | deyim |
helelim | ||
helga | Herhangi bir Alman kızı ya da kadınını belirtmek için kullanılır | isim |
helik | Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar | |
hem am hem dam | İçgüveyisi erkeğin durumunu anlatmak için kullanılır | deyim |
hemşo | "Hemşehri" kelimesinin kısaltılmasıyla ortaya çıkan bir hitap şekli | isim |
hent | Deli, çılgın | sıfat |
hep birden | Toplu olarak; cümleten – | |
hepsi senin mi | Kalçaları, göğüsleri dolgun kadın ve kızlara laf atarken söylenir | deyim |
hepten | tamamen | |
her boka maydanoz olmak | Her işe karışmak; olur olmaz, ilgisi bulunan bulunmayan her şeye burnunu sokmak; bokyedibaşılık (bakınız BOKYEDİBAŞI) etmek. MAYDONOZ OLMAK biçiminde de kullanılır | deyim |
her dem taze | Yaşlı olduğu hâlde genç görünen | |
her gördüğü sakallıyı babası sanmak | görünüşe aldanmak | |
her hâlükârda | kesinlikle | |
herde | ||
hergele | Terbiyesiz, görgüsüz (kimse) – |