İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
üç asla mahkûm olmak | durumu güçlüy-ken, durumu daha da güçlü birisiyle karşı karşıya gelmek zorunda kalmak | deyim |
üç ayak | darağacı, idam sehpası | deyim |
üç ayak gezmek | (erkek) sürekli abazan olmak | deyim |
üç buçuk | Yarım yamalak, üstünkörü olan – | |
üç buçuk atmak | çok korkmak | |
üç etek | bohçacı. gezgin satıcı kadın | deyim |
üç kuyucu | oğlancı, kulampara | deyim |
üç otuzunda | Çok yaşlı (kimse) – | |
üçkâğıda gelmek | kanmak, aldanmak. kandırılmak, aldatılmak | deyim |
üçkâğıda getirmek | kandırmak, aldatmak | deyim |
üçkâğıt | düzen | |
üçkâğıt açmak | üçkâğıt (bakınız) oyununu yönetmek, üçkâğıt oynatmak | deyim |
üçkâğıt atmak | hile yapmak | deyim |
üçkâğıtçı | Yalancı, dolandırıcı, hileci, düzenci kimse – | |
üçkâğıtçılık | Üçkâğıtçı olma durumu – | |
üçkâğıtlı | esrarlı sigara, içine esrar konulmuş sigara | isim |
üçlü | Üç kişiden oluşmuş | |
üçte biri | bakınız üçün biri | deyimüçün biri |
üçün biri | erkeklik organı, penis, zeker | deyim |
üçün birini almak | “Hiçbir şey kazanmamak, hiçbir şey almamak, alamamak” anlamında söylenen bir söz – | |
üflemek | düzmek | fiil |
üfleyici | (cinsel ilişkide) etkin durumda olan, erkek, fail | isim |
üfürmek | bakınız üflemek | fiilüflemek |
ülser almak | (birisini) kesici bir araçla karnından yaralamak | deyim |
üniversite | fuhuş yapılan yer: genelev, randevuevi. eş anlamlı mektep | isimmektep |
ürkütmek | çalmak, aşırmak | fiil |
üst perdeden | Yüksekten | |
üstenci | belirli bir suçu bir çıkar karşılığında üstüne alan kimse | isim |
üstten | Tepeden, yüksekten | |
üstünden geçmek | düzmek | deyim |
üstüne başına etmek | ağır bir biçimde sövmek | |
üstüne bir bardak (soğuk) su içmek | bir işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek | |
üstüne bir iki güneş doğmak | sabah yataktan geç kalkmak | |
üstüne oturmak | hakkı yokken bir şeyi kendisine mal etmek – | |
üstüne üstlük | Fazla olarak – | |
üstüne yatmak | hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek, bir şeyi alıp vermemek – | |
üstüne yüklenmek | ısrar etmek | |
üstünü çizmek | kötü ve yararsız kabul etmek, gözden çıkarmak – | |
üşütmek | Delirmek, aklını yitirmek – | fiil |
üşütük | Aklını yitirmiş, delirmiş (kimse) | sıfatisim |
ütek | korkak | sıfat |
ütü | edilgin eşcinsel erkek | isim |
ütülemek | toz esrarı jelatin ile nemli kâğıt arasında ütü yaparak plaka haline getirmek | fiilkafa ütülemek |
üvey | Kendisine kötü davranılan | |
üvey anne | Çocuğuna kötü davranan anne | |
üvey baba | Çocuğuna kötü davranan baba | |
üvey evlat | Kötü davranılan kimse | |
üveymek | Güvercin, kumru vb. kuşlar, göğüslerinden ötmek | |
üzerinden geçmek | düzmek | deyim |
üzerine bir bardak (soğuk) su içmek | üstüne bir bardak su içmek |