Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
fayrap
İngilizce fire up'tan İngilizce (fire up): «ateşi artır!», buharlı gemilerde hız emri
- Herhangi bir şeyi veya işi hızlandırma
- Kapı, pencere vb. açma, giysiyi çıkarma
- Bir işe girişme, bir edime hızla başlama
İkincisi, karıya kendini doyurmayacaksın. Açlığı hep kursağında kalmalı. Arada bir maraza çıkar. Dost geceleri, içki bitti, soyunup yattınız. Karının tam fayrap zamanı, fasaryadan bir kıskançlık numarası tuttur, yataktan hoplayıp ceketi sırtla. Yallah/" (Kemal Tahir, Esir Şehrin Mahpusu)
- Haydi yallah' anlamında kullanılır
Yabancıya lüzum yok. Ceketleri fora, çemirleriz gömleklerin kollarını, fayraap!" (Orhan Kemal, Devlet Kuşu)
- (Kapı, pencere vb. için) "Aç, ardına kadar aç" anlamında söylenir
- Fayrap be anam babam. Şu kapıyı fayrap et ki... Osman ağamdan karı gardiyanına kâğıt getiriyoruz" (Kemal Tahir, Esir Şehrin Mahpusu)
- (Giyecek, çamaşır vb. için) Çıkarma, çıkarıverme; soyunma
- (Bazen, özellikle ayakkabı için) Giyme. Çıkarma