İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
bağışıklık kazanmak | korunaklı olmak | |
bağışlamak | Hoş görmek – | |
bağlama çalmak | ||
bağlamacı | koyuculuk vb. dolandırıcılık işlerinde yardakçılık eden kimse | isim |
bağlamak | Gönlünü kazanmak | |
bağlı | Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan | |
baharatlamak | Daha zevkli, sevimli hâle getirmek | |
baharı başına vurmak | gençliğin verdiği coşkuyla gereksiz veya aşırı davranışta bulunmak | |
bakanak | Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak veya kemik çıkıntısı | |
bakar kör | Baktığı hâlde etrafını göremeyen, gördüğünü fark edemeyen, çok dikkatsiz (kimse) – | |
bakı | fal | |
bakıcı | esnaf için alıcı olmayıp vakit geçirmek için malları seyreden kimse | isim |
bakımsız tarzan | sıska, cılız erkekler için alaylı deyim | deyim |
bakınmak | Muayene olmak | |
bakla | fal, bakla falı | isimyoğurtlu bakla |
baklava börek | Bir başka şeyle karşılaştırıldığında çok kolay ve zevkli olan iş | |
bal | şans | |
bal almak | öpmek | deyim |
bal çanağı | vagina, dişilik organı; anüs | |
bal dudak | bal dudaklı – | |
bal dudaklı | Tatlı dilli, hoşsohbet (kimse); bal dudak – | |
bal kabağı | Aptal, beyinsiz kimse | |
bal kutusu | dişilik organı, vagina | |
bala | yavru – | |
balaban | İri, büyük olan | |
balama | Karagözcü argosunda Rum karakterine verilen ad | isimbalamoz |
balamoz | yaşlı kimse, ihtiyar | isimbalama |
balans ayarı | Bir işte dengeyi sağlama – | |
balataları gevşemek | civataları gevşemek ile eş anlamlı | deyimcıvataları gevşemek |
balçak | kabza | |
balçık | Güçlük çıkartan | |
baldırak | Don, pantolon vb. giysilerin dizden aşağı olan bölümü | |
baldıranşerbeti | Acı çekilerek, yüzsuyu dökülerek elde edilen kazanç | |
baldırgan | baldıran | |
balgam atmak | iftira atmak – | |
balgamcı | bir tür yankesici: birisinin üzerine yanlışlıkla tükürmüş gibi yapar; tükürük lekesini temizleme bahanesiyle, o kişinin parasını ya da değerli eşyasını el çabukluğuyla çalar | isimtükürükçü |
balgamcılık | tükürükçünün edimi, işi | isimtükürükçülük |
balık | Kolayca kandırılabilecek kimse, enayi, hödük | |
balık kavağa çıkınca | "hiçbir zaman" anlamında kullanılan bir söz | |
balık tutmak | bir işte çok şanslı gitmek | deyim |
balıkçı | çok şanslı kimse | isim |
balıklama | Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek) – | |
balici | (bir tür selülozik tutkal markasından) Yapıştırıcı koklama alışkanlığı olan (kimse) | sıfatisim |
balina | eşcinsel argoda asker | isim |
balkımak | Parlamak, parıldamak – Ceyhun Atuf Kansu | |
balkır | parıltı | |
balkon | Vücudun göğüs veya göbek bölümü – | isim |
ballandırmak | vermek | fiil |
ballı | şanslı – | sıfatisim |
balon | prezervatif |