İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
anafora kaptırmak | başkasının emeksiz ve karşılıksız olarak yararlanmasına sebep olmak | |
anafora konmak | bir şeyi emek harcamadan elde etmek | |
anafora vermek | elinde bulunan varlığını boşu boşuna harcamak veya kumar, içki gibi şeylerle heba etmek | |
anaforcu | Yolsuzlukla kazanç peşinde olan kimse – | isim |
anafordan | Yolsuzluk yaparak – | zarf |
anaforlamak | Yolsuzluk yaparak kazanç elde etmek – | fiil |
anahtar | Bir şeye ulaşmada veya onu elde etmede yardımcı olan şey – Peyami Safa | |
anahtar deliğinden bakmak | gizlice gözetlemek – | |
anahtarcı | Kapı, kasa vb. yerlere anahtar uydurarak hırsızlık yapan kimse | |
anahtarı beline takmak | evde yönetimi ele almak | |
analık | üvey anne – | |
anam avradım olsun | birini kesin olarak inandırmak için söylenen çok kaba bir ant sözü – | |
anam! | kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü | |
anamak | Anlamak; bilmek; hak vermek | fiil |
anan güzel mi? | "Kendini akıllı sanıyorsun ama ben aldanmam" anlamında kullanılır | deyim |
ananın örekesi | Bir davranış, bir düşünce ya da sözün yersizliği, yanlışlığını belirtmek için kullanılır | deyim |
anası bellenmek | Olumsuz koşullarda bulunup zorluk çekmek, zarar görmek | deyim |
anası koşalanmak | Bkz. ANASI BELLENMEK | deyim |
anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan) | ne olduğu belirsiz kimselerin çocuğu | |
anasına avradına sövmek | birinin anasını ve karısını amaçlayarak çirkin söz söylemek | |
anasından çok yemek | Müptezel, (ptütslf) eşcinsel olmak | deyim |
anasından evvel yatağa girmek | Gereksiz yere acele etmek; bir işi başkalarını beklemeden yapmak | deyim |
anasını ağlatmak | bir kimseye çok eziyet etmek, çok sıkıntı çektirmek – | |
anasını bellemek | kötü muameleye maruz bırakmak – | |
anasını eşek kovalasın! | sözü edilen kimse veya iş için bıkkınlık, dikkate almama ve umursamama anlatan bir söz | |
anasını sat! (veya satayım!) | "önem verme (vermem), aldırma (aldırmam), umursama (umursamam)!" anlamında kullanılan bir söz | |
anasını satmak | (Bir şeye) Önem vermemek; boşvermek; (bir şeyin) o anda hiçbir değeri olmadığını belirtmek için söylenir | deyim |
anasını sikmek | (Bir şeyi) Bozmak, berbat etmek | deyim |
anasının donu başına olmak | Annesine pezevenklik etmiş kadar aşağılık bir duruma düşmek; genellikle yemin etme, ant verme, verdirme gibi amaçlarla söylenir | deyim |
anasının gözü | çok kurnaz, çok açıkgöz, dalavereci, hinoğluhin | |
anasının rahminde babasına götünü dönmek | (Erkek için) Küçük yaştan beri pasif eşcinsel olmak; doğuştan pasif eşcinsel olmak | deyim |
anatomi | Bir şeyin oluşumunda göze çarpan özel yapı – | |
anayasa | temel – | |
ançizlemek | Kaçmak, savuşmak, gitmek | fiileski |
andaval | andavallı | |
andavallı | Ahmak, aptal, beceriksiz, şaşkın, bön, görgüsüz (kimse); andaval – | |
andır | Erkeklik organı, penis | isim |
andon | Uygunsuz kadın. Fahişe | isim |
angoraki | Aptal, salak, bön (kimse) | sıfatisim |
angut | Hareketlerinde, durumunda bir incelik olmayan, görgüsüz (kimse) – | |
angutlaşmak | Angut duruma gelmek. | |
anındagörüntü | "Hemen, o anda, derhal" anlamında kullanılır | deyim |
anırmak | Gürültülü ve çirkin bir sesle konuşmak, gülmek bağırmak, şarkı söylemek | fiil |
anıt | Önemi ve değeri çok olan eser veya kişi; abide | |
anladımsa arap olayım | "hiçbir şey anlamadım" anlamında kullanılan bir söz | |
anlam çıkarmak | yersiz ve gereksiz bir yargıya varmak, yanlış değerlendirmek; bir söze, söyleyenin aklından geçmeyen bir anlam vermek | |
anlamak | Yararlanmak. (Birisinin) Malı, parası ya da konumundan yarar görmek | fiil |
anlamlı | İçeriği olan | |
anlayalım! | “gizlice birtakım işler yapılıyor ama ben farkındayım, beni de dâhil etmelisiniz” veya “mal, para veya konumdan yararlanalım” anlamında kullanılan bir söz | |
anne | Genelev yöneticisi kadın, mama | isim |