İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
altmışaltı | (Kadın eş cinselliğinde) Karşılıklı olarak oral seks yapma | |
altmışdokuz | (Kadın ve erkek) Karşılıklı olarak oral seks yapma | |
alyon | (Eski İstanbul’un zenginlerinden Antoine Alion’un adından) Çok zengin (kimse) | isimkalyoncu |
am | dişilik organı | |
am biti | Bücür, kısa boylu kimse | |
am budalası | Kadın düşkünlüğü yüzünden başka şeylerle ilgisi az (erkek) | deyim |
am pazarı | Genelevlerin bulunduğu sokak, mahalle | deyim |
am salak | Kadın düşkünlüğü yüzünden başka şeylerle ilgisi az (erkek) | |
ambar | genelev | |
ambar malı | Vagina ya da anüs içinde saklayarak gümrükten geçirilen ya da hapishaneye sokulan şey (uyuşturucu, değerli eşya) | deyim |
ambarcı | Cezaevine vajinasının veya anüsünün içinde uyuşturucu madde sokan kimse | |
ambarci | Cezaevine makatının (rektumunun), vaginasının içinde uyuşturucu madde sokan kimse | isim |
ambulans | Muhabbet tellalı, pezevenk | isim |
amcik | Aptal, akılsız, niteliksiz (kimse) | sıfatisim |
amcik petro | Ahmak, salak | deyim |
amel | ishal | |
amele | Kılıksız kimse | isim |
ameliyat | (Birisini) Çok dövme, iyice dövme | isim |
amentü | Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları | |
amerika | Zengin, paralı kimse | isim |
amerikan suyu | Coca Cola; kola türü içecek | deyim |
amfendi | Kadınlara karşı, alay yollu kullanılır | deyim |
amı götü dağıtmak | (Kadın) Aynı süre içinde, cinsel ilişkinin her türünü aşırı biçimde uygulamak | deyim |
amına koymak | (Bir şeyi) Bozmak, berbat etmek | deyim |
amigo | Spor karşılaşmalarında, bir taraftar kitlesinin tezahüratını yönlendiren, yöneten kimse | isim |
amiral gemisi | Herhangi bir sektörün veya markanın en çok ilgi gören, en iyi ve en son teknolojiye sahip ürünü | |
amorf olmak | Mahcup olmak, utanılacak bir duruma düşmek | deyim |
amorti vurmak | (Bir taşıtta, halkın toplu olarak bulunduğu bir yerde) Yanına yaşlı ya da çirkin bir kadın (bir erkek) oturmak | deyim |
amortiden | yalandan | |
ampes | Esrar | isim |
ampul | Saçsız baş, kel kafa | isim |
ampul asmak | (Futbolda) Kalenin sağ ya da sol üst köşesinden gol atmak | deyimampul |
ampütasyon | Herhangi bir bütünden bir parça kesme veya koparma – | |
an fa | "Aldınız mı?" anlamında kullanılır | deyim |
ana | velinimet | |
ana avrat asfaltta koşmak | (Birisinin) Anasına karısına, soyuna sopuna küfretmek | deyim |
ana avrat düz gitmek | Bk eşanl ANA AVRAT ASFALTTA KOŞMAK | deyim |
ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek) | sövmek, küfretmek – | |
ana baba günü | Kargaşa içindeki kalabalık – | |
ana direk | Temel taşı | |
ana kucağı | Annenin şefkati, sevecenliği – | |
ana kuzusu | Pek küçük kucak çocuğu | |
ana vatan | Bir şeyin ilk kez yetiştiği, göründüğü yer | |
anaç | Kurnaz olan | |
anadan görme | geleneksel – | |
anadan üryan | çırılçıplak | |
anadolu | (Esnaf için) Sermaye, anapara | isimanadolu etmek |
anadolu etmek | Kandırmak, aldatmak | deyim |
anafor | Yolsuzluk yapılarak elde edilen şey – Ortaoyunu (Telgırafçı) | |
anafora kapılmak | karmakarışık bir durum içerisinde kalmak |