| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  tırıl | Parasız, züğürt – | |
|  tırıl kalmak | parasız kalmak, parasızlık çekmek, züğürt olmak | deyim | 
|  tırıllamak | parası bitmek, züğürtlemek, züğürtleşmek | fiil | 
|  tırıs tırıs | Utanmış, mahcup, ezik bir biçimde – | |
|  tırışka | İşe yaramaz, yararsız | isim | 
|  tırışkadan nağmeler | üst üste söylenen yalanlar. geçersiz, boş sözler | deyim | 
|  tıri viri | aptal, bön, sersem | deyim | 
|  tırlamak | yellenmek | fiil | 
|  tırmalamak | Rahatsız etmek | |
|  tırnakçı | Verilmesi gereken bir paranın el çabukluğu ile eksik ödenmesi – | sıfatisim | 
|  tırnakçılık | tırnakçı'nın işi, edimi | isim | 
|  tırnaksız | fırsatçı; kötülüğü, başkalarının güç anlarında belli olan kimse | sıfat | 
|  tırsak | korkak | sıfat | 
|  tırsinç | korkunç | sıfattırsmak  | 
|  tırsmak | çekinmek; korkmak | fiil | 
|  tırt | İşe yaramayan (kimse) | |
|  tırtık | hırsızlık, çalma | isim | 
|  tırtık işi | hırsızlık | deyim | 
|  tırtıkçı | hırsız | isim | 
|  tırtıklamak | Azar azar aşırmak, çalmak – | fiil | 
|  tırtıl | asalak, başkalarının sırtından geçinen (kimse) | sıfat | 
|  ti | alay etme, eğlenme, gırgır | isim | 
|  ti geçmek | alay etmek, eğlenmek, gırgır geçmek | deyim | 
|  ti habarya | "ne haber, nasılsın?" anlamında kullanılır. | |
|  tihaberye | "ne haber, nasılsın?" anlamında kullanılır | deyimti habarya  | 
|  tiiz | ||
|  tik | sinir bozucu davranış. birisine karşı, bile bile yapılan rahatsız edici davranış | isim | 
|  tik atmak | tik yapmak; sinir bozmak | deyimtik  | 
|  tikaberye | "ne haber, nasılsın?" anlamında kullanılır | deyimti habarya  | 
|  tiki | Parasal durumu uygun olmadığı halde zengin çocukları gibi giyinmeye, davranmaya çabalayan (kimse) | |
|  tiki boy | parasal durumu uygun olmadığı halde zengin çocukları gibi giyinmeye, davranmaya çabalayan genç (erkek) | |
|  tiko | peşin, nakden, defaten, trink | sıfatzarf | 
|  tilkilik | Kurnazlık veya kurnazca davranış – | |
|  tilt etmek | sinirlendirmek – | |
|  tilt olmak | sinirlenmek | |
|  tinerci | tiner koklama alışkanlığı olan (kimse) | sıfatisim | 
|  tingoz | tokat, şamar | isim | 
|  tintin | ayakyolu, hela | isim | 
|  tinton | sarhoş esrik | sıfat | 
|  tip | İlgi çekici, değişik (kimse) | |
|  tipi kaymak | Görünümünü bozacak bir değişim olmak – | |
|  tipi yamulmak | (bir kimsede) görünümünü bozacak bir değişim olmak | deyim | 
|  tipini kaydırmak | (bir kimsenin) görünümünü bozmak; örneğin hırpalayıp giysisini yırtmak, dövüp gözünü morartmak vb | deyimtipini yamultmak  | 
|  tipini yamultmak | (bir kimsenin) görünümünü bozmak; örneğin hırpalayıp giysisini yırtmak, dövüp gözünü morartmak vb | deyim | 
|  tipsiz | olağan görünümünden farklı, hırpani, çirkin (kimse) | sıfattipten kayıp  | 
|  tipten kayıp | olağan görünümünden farklı, hırpani, çirkin (kimse) | |
|  tirbüşon | erkeklik organı, penis | isim | 
|  tirendaz | Becerikli, elinden iş gelir | |
|  tirfil | esrarlı sigara | isim | 
|  tirika | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.