| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  tutuzcu | ilişkide bulunduğu erkeğin cinsel organını eliyle uyaran, bu edimden hoşlanan kimse | isim | 
|  tutuzlamak | (bir kimse, bir şey) etkili olmak, hoşa giden bir etki yapmak | fiiltutuz yapmak  | 
|  tuz | eroin | isim | 
|  tuzağa düşmek | birileri tarafından hazırlanan kötü bir duruma uğramak, oyuna gelmek – | |
|  tuzak | Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen; ağ, komplo – | |
|  tuzak (veya tuzağı) kurmak | birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için düzen hazırlamak, komplo kurmak – | |
|  tuzla | Davarlara kırda tuz verilen düz, taşlık ve kayalık yerler | |
|  tuzlak | Otları tuzlu olan veya ot bitmeyen, çorak, verimsiz (yer); tuzla | |
|  tuzlamak | Keçilerin yalayarak tuz ihtiyacını karşılaması için kayaların üzerine tuz serpmek | |
|  tuzlu | Çok pahalı | |
|  tuzlu kauçuk | beyaz peynir | deyim | 
|  tuzluca | Biraz pahalı olan – | |
|  tuzluk | Otlayan hayvanların tuz gereksinimini karşılamak üzere, öğütülmüş kaya tuzlarının yağmurdan korunmasını ve hayvanların rahatça yararlanmasını sağlayan üstü kapalı yer | |
|  tuzsuz | Tatsız şakalar yapan (kimse) | |
|  tuzu kuru | Bir işten zarar görmeyen, kazancı yolunda olan (kimse) – | |
|  tüccar | eski. "karagözcü argosunda çengi karakterine verilen ad." (uğur göktaş, karagöz terimleri sözlüğü) | isim | 
|  tüketmek | Güçsüzleştirmek, bezdirmek | |
|  tükürdüğünü yalamak | verdiği sözden benliğini küçülterek geri dönmek – | |
|  tükürükçü | bir tür yankesici: birisinin üzerine yanlışlıkla tükürmüş gibi yapar; tükürük lekesini temizleme bahanesiyle, o kişinin parasını ya da değerli eşyasını el çabukluğuyla çalar | |
|  tükürükçülük | tükürükçü'nün edimi, işi | |
|  tünek | Geceleyecek, yatacak yer, ev – | isim | 
|  tünel geçmek | dalgın olmak, etrafla ilgilenmemek | |
|  tünemek | Geceyi bir yerde geçirmek | |
|  türk | ||
|  tütsü | içki | |
|  tütsülemek | Sarhoş etmek – | |
|  tütsülenmek | Uyuşturucu madde veya alkolle iyice sarhoş olmak | |
|  tütsülü | Bulanık, karışık olan – Mehmet Akif Ersoy | sıfat | 
|  tütün | duman | |
|  tütünlük | Kadınların iş yaparken giydiği genellikle eskimiş olan giysi – | |
|  tüy | giysi, giyecek; kılık kıyafet, üst baş | isim | 
|  tüy dikmek | kötü bir durum almış bir işi büsbütün kötü bir duruma sokmak – | |
|  tüy düzmek | iyi bir yaşayışa kavuştuğunu belirtecek biçimde güzel giyinmek – | |
|  tüydöken | ustura | isim | 
|  tüydürme | Anadolu’da bazı yörelerde oynanan bir tür hareketli oyun | |
|  tüydürmek | çalmak | fiil | 
|  tüyek | okul, kışla vb. yerlerde, kaçmayı, firar etmeyi kolaylaştıran gizli geçit. firar deliği | isim | 
|  tüylenmek | Para sahibi olmak – | fiil | 
|  tüylü | paralı, zengin | sıfatisim | 
|  tüymek | sıvışmak – | fiil | 
|  tüyo | gizli bilgi, herkesin bilmediği haber, istihbarat | isim | 
|  tüyo almak | gizli bir bilgi ya da haber elde etmek | deyim | 
|  tüyo vermek | gizli bir bilgi ya da haberi birisine söylemek | deyim | 
|  tüysüz | Gençlik sebebiyle tecrübesiz olan | |
|  tüyü bozuk | Sarışın veya saçı sakalı seyrek olan (kimse) – Bekir Büyükarkın | |
|  tv | kadın kılığında dolaşan erkek, travesti | isim | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.