Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
kaymak
- Bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü
- Cinsel ilişkide bulunmak
- Görüş, düşünce veya tutumunu değiştirmek
- Yemek
-Valla imanım, bizim burada yok, bir iki lokma var, biz kayıyoruz. (anlatan: Hayalî Küçük Ali, Dünya Güzeli-meddah hikâyesi)
- İçmek
- Güçlüğe düşmek; eski rahatı ve esenliği kalmamak
Tüh sana velet bira içiyosun ha! Ben zaten kaymışım. Hiç olmazsa sen benim gibi olma. Bütün umudum sende. Sen bana benzeme! (Haşan Kaçan, Eşşek Herif)
- Kaçmak; kimseye belli etmeden ortadan kaybolmak
- (Erkek için) Cinsel organını sokmak, duhul etmek; düzmek
Pek tutmağa gelmez düşenin yolda elinden: / Kaymak çoğalır kış günü donlar çözülünce... (Şinaver-Bekir Sıtkı Akozan, Şü-un-u Şita)