| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  mideci | Rüşvet almayı alışkanlık haline getirmiş (memur) | sıfatisim | 
|  midesi almamak (veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek) | çirkin bir şey karşısında huzursuz olmak, rahatı kaçmak | |
|  midesi bulanmak | iğrenmek, tiksinmek | |
|  midesiz | Uygunsuz tutum ve davranışlar içerisinde olan kadınları kabullenen erkek | |
|  mideye indirmek | haksız yere, kanunsuz olarak para kazanmak | |
|  mideyi ateşlemek | İçki içmek, alkol almak | deyim | 
|  midye | Dişilik organı, vagina | isim | 
|  midye çıkarmak | Gözleri dalmak, dalgın olmak | deyim | 
|  migrosa vermek | (Birisini) Başından savmak. Önem vermeyip geçiştirmek | deyim | 
|  mihenk | Bir kimsenin veya bir nesnenin değerini, niteliğini anlamaya yarayan herhangi bir durum, olay vb. | |
|  mihrap | Umut bağlanan yer – | isim | 
|  miki | Pornografik dergi, özellikle film | isim | 
|  mikyassız | Hadsiz hesapsız, hesaba kitaba sığmayan – | |
|  milat | Herhangi bir olayın başlangıcı – | |
|  milim | En küçük veya en az miktarda – | |
|  milimetrik | Çok ayrıntılı olan | |
|  millet | Benzer özellikleri olan topluluk – | isim | 
|  millî olmak | (Erkek, genç erkek) İlk kez bir kızla, bir kadınla yatıp cinsel ilişkide bulunmak | deyim | 
|  millî olmak | (Erkek için) İlk kez cinsel ilişkide bulunmak – | |
|  mimli | Genellikle davranışlarından kuşku duyulan, kötü olarak bilinen – | sıfatisim | 
|  minare gölgesi | Var olmayan, herhangi bir uyduruk nesne anlamında kullanılır | deyim | 
|  minare kırması | Çok uzun boylu (kimse) | |
|  minareci | Ev, işyeri gibi yerlere geceleyin merdivenle girmeyi ve soygun yapmayı âdet edinmiş hırsız | isim | 
|  minaregölgesi | Elde edilmesi imkânsız nesne – | |
|  mincano fare | Erkeklik organı, eşin bacak arasına, butlarının arasına sokularak yapılan sevişme | deyimmınca  | 
|  minco | ||
|  minder | Kahvehanede, kumarhanede, oyunun gerçekleştiği masa, sehpa, örtü vd | isim | 
|  mine | İnce ve parlak nakış | |
|  minet | Kadın ile erkeğin birbirlerinin cinsel organlarını aynı anda ağızla uyarmaları; aynı anda fellasyo ve kunilingus yapma | isim | 
|  minik | Japon para birimi, yen | |
|  mintoni | Sevilen kimse; âşık | isim | 
|  mira | 'İşte, bak' anlamında kullanılır | ünlem | 
|  miras | Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik | |
|  mirasçı | Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan – | |
|  mirasyedi | Çok savurgan kimse – | |
|  misafir gibi oturmak | hiç iş yapmamak | |
|  miskinler tekkesi | İşsiz güçsüz oturanların, tembellerin toplandıkları yer – | |
|  mit | Efsaneleşen kavram veya kişi | |
|  mitra | Kadın, karı | isim | 
|  miyar | ölçüt – | |
|  moco | ||
|  modası geçmek | önemini yitirmek, geçersiz duruma gelmek, artık aranmamak | |
|  model çıkarmak | bir şeyi vurarak izini çıkarmak – | |
|  model değiştirmek | (Şoför) Otomobille kaza yaparak kaportasında hasara yol açmak | deyim | 
|  mok | Dışkı, bok | isim | 
|  mokar | Erkeklik organı | isim | 
|  moloz | Değersiz, önemsiz (kimse, nesne) | sıfatisim | 
|  molozlamak | Değeri düşmek, eski önemini yitirmek | fiil | 
|  molozlaşmak | Molozlamak fiilinin alternatif söylenişi veya yazılışıdır | |
|  molozlu | Etli (yemek) | sıfat | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.