İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
menzul | ||
meraklı köfteci | Meraklı turşucu deyiminin alternatif söylenişi veya yazılışıdır | |
meraklı turşucu | Bir konuda pek dikkatli, ayrıntılara özen gösteren kimse | deyim |
mercimeği fırına vermek | kadınla erkek gizlice aşk ilişkisi kurmak | |
mercimek | Anüs, makat | isim |
merdane | Falaka; karakolda, tutukevinde işkence yapmak için kullanılan falaka | isimkuru temizleme |
merdiven altı | Gerekli koşullar oluşturulmadan çalışan iş yeri | |
merdiven yapması | Babası belirsiz çocuk, piç | deyim |
mermi manyağı yapmak | Birisini merminin nereden geleceğini bilemeyip paranoyak olacak kadar korkutmak | deyim |
meryem ana kandili gibi | zayıf ve güçsüz yanan ışığa benzer biçimde – | |
mesafe | İlişkilerde çok içten olmama durumu; resmiyet | |
mesafeli | İlişkilerde içtenliğe yer vermeyen – Haldun Taner | |
meslek edinmek | bir şeyi yapmayı alışkanlık hâline getirmek | |
meşe büken | İri yan, güçlü erkek. Güçlü, ama pek akıllı olmayan adam | deyim |
meşe odunu | Söz ve davranışlarında incelikten yoksun olan kimse | deyim |
metallemek | (Erkek) Cinsel ilişkide bulunmak, düzmek | fiil |
metazori | zorla – | zarf |
metelik | Çok az para – | |
meter | Başkalarıyla cinsel ilişkiye kolayca giren (kimse); yollu | sıfatisim |
metizmenos | Sarhoş, esrik. Esrar sarhoşu | isim |
mevsim | Yaşamın bir bölümü | |
meyan | Morfin | isim |
meyan emmek | Morfin zerk etmek | deyim |
meyancı | Morfinman | isimmeyaneci |
meyaneci | Aracı. Arabulucu | isim |
meyanecilik | Aracılık | isim |
meyanesi gelmek | (Herhangi bir olayın) Vakti gelmek, zamanı erişmek. (Bir iş) Kıvamını bulmak | deyim |
meyve | ürün – | |
meyve almak | yarar elde etmek | |
meyve vermek | bir eser ortaya çıkarmak | |
meyveli | Yaratıcı olan, olumlu bir şey ortaya koyabilen | |
meyvesiz | Verimsiz, ortaya eser koymayan | |
mezbelelik | çöplük | |
mezelemek | eski. (Birisiyle) Alay etmek, eğlenmek | fiil |
mezelenmek | Alay konusu olmak | |
mıcır | Bir şeyin işe yaramayan bölümü | sıfatisim |
mıh sıçtı | Eli sıkı, cimri, nekes kimseler için kullanılır | deyim |
mıhlama | Bir tür zar atma biçimi | isim |
mıhlamak | Birini silahla yaralamak veya öldürmek | fiilçivilemek |
mıhlanmak | Olduğu yerde kalıp bir yere kıpırdayamaz olmak – | |
mıhlı | Dimdik, sabit – | |
mıhsıçtı | cimri | |
mıknatıs | Çekiciliği, albenisi olan kimse | |
mınca | Dişilik organı, vagina | |
mıncıklanmak | (Erkek) Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmak | fiil |
mırmır | Edilgin eşcinsel erkek | isim |
mırmırık | Sürekli sorun çıkaran | |
miço | Meyhaneci çırağı. Küçük yaştaki meyhane komisi | isim |
mide | Yemek yeme isteği | |
mide (veya midesini) bulandırmak | kuşkulandırmak |