| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  gedikli | Sınıfı geçememiş, aynı sınıfta iki yıldır okumakta olan öğrenci | isim | 
|  gelberi | Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç | isimgelberi etmek  | 
|  gelberi etmek | aşırmak, çalmak, kendine mal etmek | |
|  gelembe | Koyun yatağı | |
|  geleme | İki yıl sürülmeyen, boş tarla | |
|  geleni | Tarla faresi, büyük fare | |
|  gelgeç | geçici – | |
|  gelgel | çekicilik | |
|  gelgelelim | Ne var ki; ille velakin – | |
|  gelin | Eşcinsel ilişkide edilgin durumda olan kimse | isimdamat  | 
|  gelin abla | yenge | |
|  gelin alıcılar | (Özellikle bir baskın sırasında) Kolluk kuvvetleri, polisler | deyimeski | 
|  gelin odası | (Hamamda) Halvet bölümü | deyimeski | 
|  gelincik | Yılancık, arpacık, çıban vb. | |
|  gelmek | Vermek | fiil | 
|  gem almamak | söz dinlememek | |
|  gem vurmak | her türlü taşkınlığı, isteği, hevesi vb.ni engellemek – | |
|  gemçirmek | ||
|  gemeter | Makat, anüs | isimgömeter  | 
|  gemi aslanı | Hiçbir işe yaramayan adam | |
|  gemi azıya almak | söz dinlemez olmak – | |
|  gemini kısmak | bir kimsenin üzerindeki baskıyı arttırmak | |
|  gemlemek | frenlemek – | |
|  gence | ||
|  gençlik | Genç bir kimsenin tutumu – | |
|  genelgeçer | Toplum tarafından kabul edilen, hemen herkesçe benimsenen – | |
|  genim | Ben, kendim | zamir | 
|  geniş | Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat olan – Attilâ İlhan | |
|  genişlemek | Yaygın duruma gelmek | |
|  gepçirmek | ||
|  gerali | Çılgın, iyice deli; alık, aptal | sıfat | 
|  gerdan kırmak | boynu, başı geriye oynatarak büyüklük taslar bir durum almak | |
|  gerdan süpürgesi | Bıyıklar | deyim | 
|  geri | Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş | |
|  geri çekilme | vazgeçme | |
|  geri tepme | Başkası için kötü niyetle tasarlanan bir şey dönüp kişinin kendi başına gelmesi | |
|  geri tepmek | başkası için kötü niyetle tasarlanan bir şey dönüp kişinin kendi başına gelmek | |
|  geri vites | "Aptal, geri zekâlı" anlamında söylenir | deyim | 
|  geri zekâlı | Anlayışı kıt, aptal olan; gerzek – | |
|  gerici | Aktif eşcinsel (erkek) | sıfatisim | 
|  geride kalanlar | Ölen veya bulunduğu yerden ayrılan bir kimsenin hayattaki yakınları | |
|  geriden | Kendisini abartıyla övenlere, böbürlenenlere karşı "olmaz, yalan söylüyorsun" anlamında kullanılır | deyim | 
|  gerilemek | Bir tepki karşısında katı sayılan bir tutumdan vazgeçmek | |
|  gerilmek | kasılmak | |
|  gerisi fos | ||
|  gerisini sen getir | bir şey anlatırken sözü karıştırınca söylenen, “anlayıver işte” veya “arkasını anlarsın artık” anlamlarında kullanılan bir söz | |
|  geriye almak | kişi kötü bir zaman geçirdiğinde veya kötü bir olayla karşılaştığında bunun hiç yaşanmamasını sağlamak için geçmiş zamana dönmeyi istemek | |
|  geriz | ||
|  gerzek | Aptal, salak | sıfat | 
|  gerzekçe | Gerzek gibi, gerzek kimseye yakışır biçimde | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.