| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  ciks | Parasal durumu, çok iyi olup pahalı şeyler giyinen kişi (genç adam) | isimkılçıksız  | 
|  cila | Sert içkiden sonra içilen hafif içki | |
|  cila çekmek | içilen içkinin etkisini azaltmak veya artırmak amacıyla ardından bir şey içmek | |
|  cila vermek | (Yiyecek ya da içecek için) Bir içki ya da uyuşturucunun yaptığı etkiyi artırmak (azaltmak) | deyim | 
|  cilalamak | Birini yermek amacıyla övmek | |
|  cimbom | Galatasaray spor kulübü | isim | 
|  cimcirik | Bücür, kısa boylu ve sıska (kimse) | sıfatisim | 
|  cime | (Erkek için) Sevgili; sevilen kız ya da kadın | isim | 
|  cin | Akıllı, zeki, uyanık kimse | |
|  cin fikirli | Çok kurnaz, zekâsını insanları aldatmaya yönelik olarak kullanan – | |
|  cinayet | İnsan öldürmek kadar ağır olan suç | |
|  cingöz | açıkgöz | |
|  cinli | Öfkeli, sinirli (kimse) | |
|  cinlik | Uyanık olma durumu | |
|  cins | Garip, tuhaf olan – | |
|  cinslik | tuhaflık | |
|  cinyolu | Tarlaların arasında görülen verimsiz topraklar | |
|  cirit atmak | bir yerde çokça bulunmak, sık dolaşmak ve serbestçe davranmak | |
|  ciro | (Bir fahişenin “dost”u, “koruyucu”su için) Fahişeyi bir başka erkeğe bırakma, devretme | |
|  civalı | (Kumarda kullanılan zar için) İstenilen biçimde düşebilmesi için oyulup civa doldurulmuş; hileli. CIVALI da denir. | sıfatisim | 
|  civana | ||
|  civataları gevşemek | Özdenetimini yitirecek kadar gevşemek, kendisini bırakmak – | |
|  civciv | Yaşı küçük kız ya da oğlan | isim | 
|  civelek | Edilgin eş cinsel erkek | sıfatisim | 
|  ciza yatmak | kaçmak; çareyi kaçmakta bulmak | deyim | 
|  clark çekmek | ||
|  cocort | Kör dilenci | isim | 
|  coflamak | (Bir iş) Başarısız olmak | fiil | 
|  coğrafya | Kişinin vücut yapısı, dış görünümü | isim | 
|  coğrafyadan sıfır almak | Vücut yapısı, dış görünümü çok çirkin olmak | deyim | 
|  coğrafyası bozuk | Görünümü çirkin kimseleri nitelemek için kullanılır | deyim | 
|  cokey | Uyuşturucu vb. yasadışı bir maddeyi farkına varmadan taşıyan, ileten kimse | isim | 
|  con | Bozuk (para), küçük birimler halindeki (para) | sıfatisim | 
|  con kikirik | Amerikalı erkek | deyim | 
|  conbik | (Erkek için) Metres, dost tutulmuş kadın | isim | 
|  concon | (Converse markasından) Züppece, yabancı sözcükler kullanarak, ağzını yayarak konuşan kimse | isim | 
|  coni | Amerikalı erkek, özellikle asker – | isim | 
|  conta | Etiket, satılık mal üzerindeki fiyat etiketi | isim | 
|  contalamak | Bir mal üzerindeki fiyatı yeni bir etiket koyarak artırmak | fiil | 
|  cop cop | Züppe. Snop. Yalnızca dış kaynaklı yaşama biçimine (giyime, müziğe vb.) özenen kimse | isim | 
|  copa sıçmak | Bir işten kötü bir sonuç almak; başarısız olmak | deyim | 
|  cort | Dilenci | isim | 
|  cortlamak | Ölmek – | fiil | 
|  corum | Balık akını | |
|  covino | (Kişi için) Şık, gösterişli, süslü | sıfat | 
|  coynt | Esrarlı sigara | isim | 
|  cucu | Meme; memeler | isim | 
|  cud | Karagözcü argosunda Yahudi karakterine verilen ad | isim | 
|  cudam | Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse – | |
|  cuk | Esrar; sigarayla ya da lüleyle içilen esrar | isim | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.