| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  cerlemek | demek, söylemek | fiil | 
|  cevahir yumurtlamak | cevher yumurtlamak | |
|  cevher | İyi yetenek – | |
|  cevher yumurtlamak | değerli sözler söylediğini sanarak saçmalamak – | |
|  ceviz açmak | düşüncesini, görüşünü söylemek (eski) | deyim | 
|  ceylan gözlü | ahu gözlü | |
|  ceza | lokanta, bar vb. yerlerde yenilen içilenin bedeli, hesap | isim | 
|  ceza kesmek | garson için hesabı yapmak, adisyonu hazırlamak | deyim | 
|  cezp | Etkileyerek kendine bağlama | |
|  cıcık | süs | |
|  cıdağı | Atın iki omzunun arası | |
|  cıgaralık | esrar; parça esrar; sigara içine konularak kullanılan esrar | |
|  cık | dişilik organı, vagina | isim | 
|  cımbızlamak | Birisinin cebinden para, değerli eşya çekip çalmak | fiil | 
|  cıncık | züccaciye | |
|  cırlayık | cırcır böceği – | |
|  cıvataları gevşemek | Özdenetimini yitirecek kadar gevşemek, kendisini bırakmak | deyim | 
|  cıvır | genç kız, kadın | isim | 
|  cız | kaçma, firar | isim | 
|  cızdam | kaçma, savuşma, sıvışma, ortadan kaybolma | isim | 
|  cızdam etmek | kaçmak; savuşmak; ortadan kaybolmak | deyimcızdami çekmek  | 
|  cızdami çekmek | kaçmak; savuşmak; ortadan kaybolmak | deyimcızdam etmek  | 
|  cızdami çektirmek | öldürmek | deyim | 
|  cızdami kırmak | kaçmak; savuşmak; ortadan kaybolmak | deyim | 
|  cızdamlama | kaçma; savuşma; ortadan kaybolma | isim | 
|  cızlam | kaçmak, sıvışmak – | |
|  cızlamak | Çok üzülmek – | |
|  cızlamı çekmek (veya cızlam etmek) | ölmek – | |
|  cici | dişilik organı, vagina | isim | 
|  cici bebek | Süslü püslü, çocukça davranan kadın | |
|  cici evi | eşcinsellerin, travesti ve transseksüellerin çalıştığı genelev | deyim | 
|  cici naşlatmak | mastürbasyon yaparak ersuyunu akıtmak | deyim | 
|  cicik | İnsan veya hayvan memesi | |
|  cicimama | Toy delikanlının düşüp kalktığı yaşça kendisinden büyük kadın – | |
|  cicimayı | Her tür işin başlangıcı, ilk zamanları | |
|  cicoz | "Yok" anlamında kullanılan bir söz | isimcicozlamak  | 
|  cicozlamak | Savuşup gitmek | fiil | 
|  cigara | Esrar; parça esrar; sigara içine konularak kullanılan esrar | |
|  ciğer | iç – Erhan Bener | |
|  ciğer yarası | evlat acısı – Refik Halit Karay | |
|  ciğerci sırığı | Zayıf ve uzun boylu kimse | |
|  ciğerini almak | bıçakla böğründen yaralamak | deyim | 
|  ciğerini sökmek | Göğsünden veya karnından bıçaklamak – | |
|  ciğerleri bayram etmek | Bir süre sigara içmedikten, sigarasız kaldıktan sonra yakılan ilk sigaradan çok zevk almak – Muzaffer Buyrukçu | |
|  ciğerli | Cesur, yiğit olan (kimse) – | |
|  ciğerpare | Çok sevilen kimse – Haldun Taner | |
|  ciğersiz | Korkak, yüreksiz olan (kimse) – | sıfatisim | 
|  cihana gelmek | meydana gelmek, ortaya çıkmak | |
|  cihat açmak | herhangi bir amaca erişmek için mücadele başlatmak – | |
|  cikcik | Acemi, bir işe yeni başlayan | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.