| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  aşağı mahalle | genelev | |
|  aşere | (Esrarkeşler arasında) Esrar nargilesinin bedelini paylaşmada bir yöntem; dört kişinin bu bedeli çeyrek çeyrek paylaşması yöntemi | isim | 
|  aşereci | Aşere'de dörtte bir bedeli ödeyen kişi | isim | 
|  aşıramento | Hırsızlama yöntemiyle aşırma | |
|  aşırı yük | Oluşan kuvvetli baskı | |
|  aşırma | Özellikle para çalma; aşırtı, ihtilas | |
|  aşırmak | Başkasına ait bir şeyi izinsiz olarak almak – | |
|  aşırmasyon | aşırma | isim | 
|  aşıt | Kuytu yer | |
|  aşira | Aşere | isim | 
|  aşiremento | Hırsızlık, çalma | isim | 
|  aşka gelmek | bir şeyi yapmak için büyük bir istek duymak, coşmak, coşkunluk göstermek – | |
|  aşmak | Görünmeden kaçmak | |
|  aşna fişne | Aralarında toplumca hoş karşılanmayan ilişkiler bulunan kadın veya erkekten her biri; oynaş | |
|  at gözlüklü | Olaylara sadece bir açıdan bakan, olayları tek yönlü değerlendiren (kimse) | |
|  at gözü | Dişilik organı, vagina | deyim | 
|  at kulağı | İki sayısı; iki kez; ikili | deyim | 
|  at nalı kadar | pek büyük (nişan, madalya, elmas, plaka vb. şeyler) | |
|  at pazarında eşek osurtmuyoruz! | söyleneni dinlemeyene uyarı amacıyla söylenen bir söz | |
|  at sidiği | Katır sidiği | deyim | 
|  atak | Geveze olan | |
|  atar | Birisine karşı veya bir olay karşısında korkusuzca bulunulan güç gösterisi | |
|  atarlanma | Atarlanmak işi | |
|  atarlanmak | Birine karşı veya bir olaya karşında korkusuzca güç gösterisinde bulunmak – | |
|  atarlı | Birisine karşı veya bir olay karşısında korkusuzca güç gösterisinde bulunan – | |
|  ateş | Öfkeden dolayı oluşan kızgınlık – Tarık Buğra | |
|  ateş almak | coşmak – Memduh Şevket Esendal | |
|  ateş çemberi | Her tarafında silahlı çatışmaların, savaşların olduğu bölge | |
|  ateş gibi | zeki, çalışkan ve becerikli | |
|  ateş parçası | Çok canlı, hareketli, becerikli, çalışkan | |
|  ateş yağdırmak | çevresindekilere ağır sözler söylemek | |
|  ateşe vermek | aşırı telaşa ve sıkıntıya düşürmek | |
|  ateşin | Ateşli, coşkun bir biçimde olan – | |
|  ateşini almak | acıyı, yanmayı azaltmak | |
|  ateşlemek | Birini bir işi yapması için kışkırtmak | |
|  ateşlenmek | Coşmak, kızışmak, şiddetlenmek | |
|  ateşler içinde yanmak | bir şeye fazlasıyla tutulmak | |
|  ateşli | Heyecanlı, coşkulu bir durumda olan – Samim Kocagöz | |
|  atıcı | Yalancı, asılsız şeyler uydurup söyleyen (kimse) | |
|  atılım | Herhangi bir konuda ilerleme çabası – | |
|  atım | Erkek, adam | isim | 
|  atış | (Erkek için) Cinsel ilişkide bir kez er-suyu fışkırması | isim | 
|  atıyorum | "varsayımlı örnek veriyorum" anlamında kullanılan bir söz | |
|  atkı | Büyük yaba | |
|  atlama tahtası | Daha iyi bir duruma geçmek için araç olarak kullanılan yer veya kimse | |
|  atlama taşı | Bir güçlüğü, bir engeli aşmak üzere kullanılan kişi veya şey – | |
|  atlamak | (Erkek için, birisini) Cinsel ilişkiye âlet etmek, kullanmak, düzmek – Fakir Baykurt | |
|  atlar tepişir, arada eşekler ezilir | "büyüklerin çatışmasından küçükler zarar görür" anlamında kullanılan bir söz | |
|  atlatmak | Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak – Tarık Buğra | |
|  atmak | Baş başa olunacak bir yere götürmek – Attilâ İlhan | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.