İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
arşın | Bacak | isimeski |
arşınlamak | Amaçsız, geniş adımlarla dolaşmak – | |
arşınları açmak | Daha büyük adımlarla yürümeye başlamak. | deyimeski |
arşiv | Cinsel organlar; çamaşırın altında (içinde) bulunan cinsel organlar. | isim |
arşiv karıştırmak | (Birisinin) Cinsel organlarını ellemek, okşamak. | deyim |
artallamak | Düzenlemek. | fiil |
artema | (Kökten dinciler arasında) Başkalarıyla birlikteyken tesettüre uyup örtünen, bu ortamın dışında ise özgürce giyinen kadın, kız | isimticari m. |
artist | Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse | |
artistlik | Olduğundan başka türlü görünme, kendini başka türlü gösterme | |
artistlik etmek (veya yapmak) | olduğundan başka türlü görünmek, kendini başka türlü göstermek | |
as büke | Dikkat, dikkat et anlamında söylenir | deyim |
asabati bozulmak | Sinirlenmek, sinirleri bozulmak | deyim |
asfalt | Kolay (iş) | sıfatisim |
asfalt biti | Küçük otomobil; klasik Volk-swagen; Citroen 'döşovo' vb | deyim |
asfalt etmek | (Birisini) Çok dövmek; ayakta duramayacak kadar hırpalamak | deyim |
asfalya | Sigara | isim |
asfalyaları attırmak | öfkelendirmek | |
asgısar | Anladın mı anlamında kullanılır | deyim |
asık suratlı | Kızgınlığını, öfkesini ve hoşnutsuzluğunu yüzüne sert bir anlam vererek belirten, öfkeli görünüşlü yüzü olan; çatık yüzlü, çatık çehreli, çatık suratlı, eğri çehreli, eğri yüzlü – Ayla Kutlu | |
asılma depoya gider | Yılışma, sırnaşma, boşuna üsteleme anlamlarında kullanılır | deyim |
asılmak | Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak; sulanmak – Metin Savaş | fiilkasılmak |
asıntı | Sırnaşan, tebelleş olan kimse | |
asıntı olmak | sırnaşmak, tebelleş olmak | |
asit | Liserjik asit dietilamid (LSD) isimli uyuşturucu madde | |
asker | Bir kabadayının buyruğundaki kişi | isim |
asker dergisi | Erotik, açık saçık fotoğraflar içeren dergi | deyim |
asker etmek | (Kabadayı dünyasında) Birisini bir işle görevlendirmek | deyim |
askı | Borç, verecek | isim |
askı olmak | Askıntı | deyim |
askıcı | Borcunu ödememeyi huy edinmiş (kimse) | sıfatisim |
askıcılık | Askıcı'nın edimi, eylemi | isim |
askılık | Asılıp saklanacak sebze, meyve | |
askıntı | Karşı cinsi rahatsız eden (kimse) | |
askıntı olmak | başkalarının sırtından geçinmek – Orhan Kemal | |
aslan | Gürbüz, cesur ve yiğit adam | |
aslan yatağı | Tutukevi. Hapishane | deyim |
aslan yürekli | Çok yiğit, hiçbir şeyden korkmayan – | |
aslansütü | rakı | |
asmak | Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek – Nâzım Hikmet | |
asorcu | Sarhoş; içkici, alkol tutkunu (kimse) | sıfatisim |
asorlu | Sarhoş, esrik | sıfat |
aspirin | Küçük otomobil | isim |
assolist | Erkek pasif eşcinsel | isim |
asta diyavolo | Hay şeytan! anlamında kullanılır | deyim |
astar etmek | Hastar etmek | deyim |
astek | Asteğmen; yedeksubay asteğmen | isim |
astik | pezevenk | |
asvas | Allah, tanrı | isim |
aşağı | Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri | |
aşağı (veya aşağısı) kurtarmaz | "daha aşağı bir durumu kendine layık görmez" anlamında kullanılan bir söz |