| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  hak yolu | Dişilik organı | |
|  haka başa getirmek | ||
|  hakikatli | vefakâr – | |
|  hakikatsiz | vefasız | |
|  hakikatsizlik | vefasızlık – | |
|  hakiki adam | Ahlaklı, erdemli insan – | |
|  haklamak | Bozmak, perişan etmek, yenmek – | fiil | 
|  hâl | Tutum, tavır – Oktay Rifat | |
|  hal kesmek | Meydan okumak | deyim | 
|  halalım | (Kumarda) Saf oyuncu, hileye aldanan, toy oyuncu | isim | 
|  halası gelmek | (Kadın için) Aybaşı kanaması başlamak, âdet görmek | |
|  halaza | Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin | |
|  hâli (veya hâlleri) duman olmak | kötü duruma düşmek – | |
|  halife | Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse – | |
|  hâline köpekler bile güler | çok kötü bir duruma düşenler için kullanılan bir söz | |
|  halita | Birden çok ögeden oluşmuş karmaşık bir bütün – | |
|  halka | Anüs, makat | isim | 
|  halka dönük | Halk için olan | |
|  halkacı | Aktif eşcinsel (erkek) | sıfatisim | 
|  halkaya takmak | ||
|  hallenmek | (Bir nesneye, bir kimseye) Çok ilgi duyduğunu belli etmek | fiil | 
|  hâllenmek | Bir şeye karşı istek duymak – | |
|  hâlleşmek | Bir şeyle yakından ilgilenmek | |
|  halletmek | Cinsel ilişki kurmak | fiil | 
|  halt | Uygunsuz söz söyleme, uygunsuz iş yapma | |
|  halt etmek | uygunsuz bir söz söylemek, uygunsuz davranmak, uygunsuz bir iş yapmak – | |
|  halt karıştırmak | halt etmek – | |
|  halt yemek | halt etmek – | |
|  ham | Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan | |
|  ham çıkmak | kendisinden beklenilen olgun davranışları göstermemek | |
|  ham ervah | Yersiz, yakışıksız söz ve davranışları olan kimse – | |
|  ham hum | Anlamsız, saçmasapan konuşma | isimonomatopeyansılama | 
|  ham hum etmek | Anlamsız şeyler konuşmak | deyim | 
|  ham hum şaralop | Çalma, elde etme ediminden söz edilirken "oldu bitti" anlamında kullanılır | deyimonomatopeyansılamauydurma | 
|  hamal | En ucuz, en düşük nitelikli şarap | isim | 
|  hamallık | Kaba ve ağır iş | |
|  hamam | (Okulda) Disiplin kurulu | isim | 
|  hamam anası | İri yarı, güçlü ve şişman kadın | |
|  hamam oğlanı | Edilgin eş cinsel erkek – | |
|  hamam parası | (Erkek eşcinseller arasındaki cinsel ilişkiden sonra) Aktif olanın edilgin eşcinsele verdiği para | deyim | 
|  hamamcı | Boy abdesti alması gereken kimse – | isimhamamcı olmak  | 
|  hamamcı olmak | boy abdesti alması gerekmek – | |
|  hamça | Tırnakları uzamış el, pençe | isim | 
|  hamhalat | görgüsüz | |
|  hamıstaş | (Esnaf) Bir işten ne kâr ne zarar etme; tapi | isim | 
|  haminto | Karşılıksız elde edilen çıkar, avanta | isim | 
|  hamme | "Efendim, buyur, söyle" anlamlarında kullanılır | isimeski | 
|  hampa | Ayakdaş; (genellikle yasadışı işlerde) arkadaş; ortak; yardakçı | isim | 
|  hampalanmak | Yakınlık göstermek; arkadaş olmak | fiil | 
|  hamşo | Aptal, salak; beceriksiz | isim | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.