| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  ustura çalıştırmak | yalan söylemek | deyim | 
|  usturacı | yalancı, uydurukçu | sıfatisim | 
|  uvertür yapmak | bir şeye giriş niteliğinde söz söylemek veya davranışta bulunmak | |
|  uyanık | açıkgöz – | sıfat | 
|  uyanmak | Cinsel yönden hazır duruma gelmek | fiilkuşu uyanmak  | 
|  uyarmak | Öğütle yola getirmeye çalışmak | |
|  uyduculuk | Ülkesinin bir başka ülkenin uydusu olmasını destekleme durumu – | |
|  uydurmak | Yolunu bulup elde etmek, sağlamak, bulmak, tedarik etmek | fiilayak uydurmak  | 
|  uydurmasyon | ► uydurma | |
|  uydurmasyoncu | ► uydurmacı | isimuydurmasyonculuk  | 
|  uydurmasyonculuk | ► uydurmacılık | |
|  uydurtmak | kendisini cinsel ilişkide kullandırmak, kendisini düzdürmek | fiil | 
|  uyduruş | aldatma, kandırma; (birisini) aldatarak ikna etme, havaya sokma | isim | 
|  uyduruşa gelmek | yalana kanmak, aldanmak; birisi tarafından kandırılıp havaya girmek | deyim | 
|  uyduruşa getirmek | aldatmak, kandırmak; (birisini) aldatarak ikna etmek, havaya sokma | deyim | 
|  uyku | Çevrede olup bitenin farkında olmama | |
|  uyku tulumu | Çok uyuyan kimse – | |
|  uykucu mahmut | Uykuyu çok seven, çok uyuyan kimseler için kullanılan bir söz | |
|  uykuluk | Kundaktaki çocukların avucunda biriken kir | |
|  uykuya varmak | sükûnet, sessizlik, hareketsizlik içine girmek – | |
|  uyruğuna girmek | bir kimsenin etkisi altında kalmak, ona bağlanmak – | |
|  uyumak | kanmak, aldanmak | fiil | 
|  uyutmak | Birini aldatmak, kandırmak – | fiil | 
|  uyuz | Düşük nitelikli, değersiz (mal) | |
|  uyuz etmek | sinirlendirmek – | |
|  uyuz olmak | birine, bir şeye sinirlenmek – | |
|  uyuz uyuz | uyuz olarak, uyuz biçimde (bakınız uyuz) | zarf | 
|  uyuzlaşmak | Beğenilmeyen davranış ve tutumlar sergilemeye başlamak – | |
|  uyuzluk | parasızlık | |
|  uza! | "defol git, kaybol" anlamlarında kullanılan bir söz | |
|  uzak ara | Yarışta aradaki mesafeyi uzun tutarak | |
|  uzaklanmak | Bir kişiye karşı nazlanmak – | |
|  uzaklaşmak | Yabancılaşmak, ilgisi azalmak – Reşat Nuri Güntekin | |
|  uzaklaştırmak | Yabancılaştırmak, ilgisiz bırakmak; kışkışlamak – | |
|  uzaktan güdümlü | Uzaktan yönlendirilen, uzaktaki başkaları tarafından yönetilen – | |
|  uzaktan kumanda | Kişiyi veya grubu dışarıdan yönlendirme | |
|  uzaktan merhaba | Yakın ahbaplık bulunmadığını veya istenmediğini anlatan bir söz | |
|  uzaktan uzağa | Birazcık, az buçuk, tam olmayarak – | |
|  uzamak | Gitmek, uzaklaşmak – Metin Kaçan | fiil | 
|  uzanmak | yeltenmek | |
|  uzantı | Bir olay, durum veya akımın, içinde bulunulan zamana kadar gelen etkisi veya temsilcisi – | |
|  uzatmak | (birisini) yere düşürmek, yere sermek | |
|  uzatmaları oynamak | ölmek üzere olmak | |
|  uzaylı | Olaylardan, söylenenlerden habersiz olan | |
|  uzun | Birçok kez yapılan – | |
|  uzun boylu | Uzun süre – Sait Faik Abasıyanık | |
|  uzun etek | Şapşal, sallapati olan | |
|  uzun hikâye | Anlatması uzun sürecek olan, ayrıntıları çok konu | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.