| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  güçlük çekmek | zorlanmak – | |
|  güdelemek | Ardına düşmek, kovalamak, sürmek | |
|  güdük | Yetersiz, sonuç vermemiş – | |
|  güdük kalmak | bitmemiş, sonuç vermemiş durumda olmak | |
|  güdümlü | Belirli bir plan veya yönde yürütülen bir amacı, bir eğilimi yansıtan – | |
|  güğüm | (Kadında, kızda) Göğüs, meme | isim | 
|  gül | Amfetamin; bir tür uyarıcı ilaç | isim | 
|  güler yüz | İçten ve yapmacıksız, yumuşak, okşayıcı davranış – | |
|  gülistan | Hamam | isimeski | 
|  güllüm | Birkaç kişi biraraya gelip eğlenme, eğlence, eğlenti | isimküllüm  | 
|  güllüm atmak | Birkaç kişi biraraya gelerek gülüp eğlenmek | deyim | 
|  güllüm yutmak | (Kendisine) Bir çıkar sağlanmak için gösterilen yakınlığa inanmak (genellikle soru biçimi ve olumsuz biçimiyle kullanılır) | deyimeski | 
|  güm | Yalan | isimonomatopeyansılama | 
|  güm atmak | Yalan söylemek; kafadan atmak | deyim | 
|  güme | Avcı kulübesi | |
|  güme gitmek | anlaşılmamak – | |
|  gümlemek | Sınıfta kalmak | fiil | 
|  gümleyip gitmek | beklenmedik bir zamanda ansızın ölmek – | |
|  gümüş | Kadın | isimeski | 
|  gün dikilmesi | Tam öğle vakti | |
|  gün yeli | Doğudan esen rüzgâr – | |
|  gün yemek | Belirli bir süre hapis cezasına çarptırılmak | deyim | 
|  gün yüzü görmemek | hiç kullanılmamak, yeni kalmak | |
|  günah | (Özellikle eğlence yerlerinde) Hesap tutarı – Güner Sümer | |
|  günah çıkarmak | kötü davranışlarını, suçlarını açıklamak, anlatmak – | |
|  günah keçisi | Gerçek sorumluları korumak amacıyla suç, kabahat vb. olumsuzlukların sebebi olarak gösterilen kişi, kurum, nesne vb. | |
|  günaydın | "Yeni mi farkına vardın?" anlamında bir söz | |
|  güncek | şemsiye | |
|  gündeme getirmek | bir konuya güncellik kazandırmak | |
|  gündüz feneri | Teni çok koyu renk olan kimse | |
|  gündüzcü | Daha gündüzden içki içmeye başlayan (kimse) | sıfatisim | 
|  gündüzcülük | GÜNDÜZCÜ'nün durumu, edimi | isim | 
|  gündüzleme | Babası belirsiz çocuk, piç | isim | 
|  güneç | Çok güneş alan yer | |
|  güneş çavmak | güneş yayılmak, güneş doğmak | |
|  güneşe karşı işemek | saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık göstermek | |
|  güngörmez | Güneş ışığı almayan (yer) – | |
|  güngörmüş | İyi yaşamış – Reşat Nuri Güntekin | |
|  günindi | Gurup zamanı | |
|  günsüz | Günlük hayatını sürdürmekte zorlanan, düzenli bir işi gücü olmayan – | |
|  günü | kıskançlık | |
|  günülemek | kıskanmak | |
|  günün adamı | O günlerde çok sözü edilen kişi | |
|  güreşebilmek | Mücadele edebilmek, baş edebilmek – | |
|  güreşmek | Mücadele etmek | |
|  gürültüye pabuç bırakmamak | patırtıya pabuç bırakmamak – | |
|  gütmek | Bir düşünceyi veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak | |
|  güverte | Barbut masası | isim | 
|  güverte yolculuğu | (Kamyon, kamyonet gibi araçlarda) Şoför mahallinde değil de kasada yapılan yolculuk | deyim | 
|  güvertede yürümek | Aktif anal ilişkide bulunmak | deyim | 
Üstünde durmamak, ilgilenmemek, adam yerine koymamak
anal ilişki
Daha önce Türkçeye yapılmış bir çeviriyi, dilini yer yer değiştirerek yeni bir çeviri gibi sunma; çeviri intihali, çeviri korsanlığı
aldatarak tuzağa düşürmek
Homoseksüel erkek
Erkeklik organı, penis.