| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  şikeste | Yenilmiş, yenik düşmüş | |
|  şil | Saldırgan, şirret | sıfat | 
|  şiloz | Saldırgan, Şirret | sıfat | 
|  şilte | Şilin, Avusturya para birimi | isim | 
|  şimendiferi raya sokmak | Erkek Cinsel ilişkide bulunmak, düzmek | deyim | 
|  şinanay | "Yok, kalmadı, tükendi" anlamında kullanılan bir söz | |
|  şipşak | çabucak – | zarf | 
|  şipşaklamak | Hemen yapıvermek, derhal edip eylemek | fiil | 
|  şiraze | Düzen, nizam | |
|  şirazeden çıkmak | akıl dengesini kaybetmek | |
|  şirazesi bozuk | Akli dengesi yerinde olmayan (kimse) – Sabahattin Ali | |
|  şirazesiz | Dengesini kaybetmiş (kimse) | |
|  şişe | Kıç, kalçalar | isim | 
|  şişeci | Oğlancı, kulampara | isim | 
|  şişeden vurmak | Erkek Anal koit yapmak, anal yoldan kullanmak. ŞİŞEDEN GİTMEK de denir. | deyim | 
|  şişirmek | abartmak | |
|  şişlemek | Kama, çakı vb. bir araçla yaralamak – | fiil | 
|  şişmek | Utanmak, mahcup olmak | fiilkesişmek  | 
|  şit | Kenevir yaprağı | isim | 
|  şomba | Kişi; herhangi birisi; erkek çocuk; çingene genci | isim | 
|  şopar | Çocuk | isim | 
|  şopdik | Küçük çocuk, bebe | isimşopar  | 
|  şor | eski. Bilgisiz; cahil | sıfat | 
|  şorolo | Oğlan, oğlan çocuk; ye-niyetme erkek çocuk | isim | 
|  şorololuk | Erkekte Edilgin eşcinsellik | isim | 
|  şorolop | yalan | |
|  şorulu | ||
|  şov yapmak | gösteri yapar gibi davranmak, gösteriş peşinde olmak | |
|  şovşak | Çocuk. ŞÖRŞAK, ŞÖVŞAK biçiminde de söylenir. | isimçorsak  | 
|  şövalyelik | Gereğinden çok yüreklilik, atılganlık gösterme durumu – | |
|  şövalyelik ruhu | Gereğinden fazla yüreklilik ve atılganlık gösterme isteği – | |
|  şugar | Güzel, hoş, alımlı insan, erkek | sıfat | 
|  şulle | Dişilik organı, vagina. ŞÜL-LE diye de söylenir | isim | 
|  şurup | Tatlı | sıfatşurupçu  | 
|  şurupçu | İçindeki uyuşturucu maddeler için, öksürük şurubu ve benzeri ilaçların tiryakisi olmuş kimse | isim | 
|  şut çekmek, şutlamak | ||
|  şutlamak | Kovmak, kapı dışarı etmek | |
|  şutlanmak | Kovulmak, kapı dışarı edilmek | |
|  şürekâ | Yandaşlar, taraftarlar, destekçiler | |
|  şüt çekmek | Kovmak; atmak; bırakmak, terk etmek | deyim | 
|  şütlemek | Kovmak, atmak | fiil |