| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  iflas etmek | düşünce, iddia, tez, kimse vb. değeri düşmek | |
|  iftira | Cezaevi görevlileri ve mahkûmlar arasında 'hırsızlık' suçu anlamında, alay yollu kullanılır. | isim | 
|  iğne | Dokunaklı söz | |
|  iğne yutmuş ite (veya maymuna) dönmek | zayıf ve bitkin duruma gelmek – | |
|  iğneli | Kırıcı, gücendirici, dokunaklı, onur kırıcı, kinayeli (söz veya davranış) – | |
|  ihale | Bir işi bir kimsenin üstüne yıkma | |
|  ihtiyar | Baba veya anne | |
|  ikbal düşkünü | İyi bir yaşantısı varken gözden düşerek yoksulluğa mecbur kalan (kimse) | |
|  iki başlılık | Yönetimde birden çok kişinin yetkiye sahip olması | |
|  iki buçuk | Futbol alanında top toplayan kimse; top toplayıcı. | deyim | 
|  iki büklüm olmak | riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek – | |
|  iki cihan | İslam inancına göre dünya ve ahiret | |
|  iki paralık | Çok az – Reşat Nuri Güntekin | |
|  iki seksen uzanmak | bir çarpma, vurma sonucu boylu boyunca yere serilmek – | |
|  iki seksen uzatmak | (Bir kimseyi) Dövüp yere düşürmek. | deyim | 
|  iki taraflı | (Kadın için) Olağan cinsel ilişkinin yanı sıra anal ilişkiye de giren. | deyim | 
|  iki tek | "İçki içmek" anlamına gelen iki tek atmak veya iki tek içmek deyimlerinde geçen bir söz – | |
|  iki ucu boklu değnek | elle tutulacak tarafı olmayan, ne yapılırsa yapılsın sonucu berbat, olumsuz, çirkin iş veya durum | |
|  ikibuçukluk | Maçlarda top toplayan çocuklara ödenen iki buçuk lira sebebiyle verilen ad – | |
|  ikide bir | Sıklıkla, sürekli bir biçimde; ikide birde, vırt zırt – | |
|  ikide birde | ikide bir – | |
|  ikilemek | Kaçmak, firar etmek – Nazlı Ilıcak | fiil | 
|  ikilik | Görüş veya düşüncede ikiye bölünmüş olma durumu – | |
|  ikinci | Yeni, bir başka | |
|  ikinci baskı | "Bir eylemin ikinci kez yapıldığı, bir sözün ikinci kez söylendiği" anlamında kullanılan bir söz | |
|  ikinci el | Kullanılmış (araç vb.); elden düşme | |
|  ikinci sınıf | Nitelik olarak birinci sınıftan daha düşük seviyede olan – Adalet Ağaoğlu | |
|  ikindiyin | Günün ikindi saatlerinde | |
|  ikircik | kuşku – | |
|  ikiyüzlü | Özü sözü bir olmayan; yüze gülücü, yalabık, riyakâr, mürai – | |
|  ikiz doğurmak | herhangi bir işte çok sıkıntı çekmek | |
|  ikizler | (Kadın için) memeler | isim | 
|  ikizlere takke | Sütyen (deyim, özellikle işportacılar tarafından kullanılır). | deyim | 
|  ilah gibi | Çok güzel, çok alımlı (kadın, kız). | deyim | 
|  ileri | Benzerlerini geride bırakmış | |
|  ileri gelen | Bir topluluğun önemli, sözü dinlenir, saygın kişisi | |
|  ileri geri | Ayrıntıları düşünülmeyen – | |
|  ilham perisi | Sanatçılara esin verdiği varsayılan kişi | |
|  ilik | Çok güzel, çok çekici, cinsel istek uyandıran (kimse) – | |
|  ilik gibi | çok güzel, istek uyandıran (kadın veya kız) | |
|  ilikleri gevşemek | Hoş bir insan, iyi bir durum vb. karşısında çok ilgi duyduğunu açıkça belli edecek tavır göstermek. | deyim | 
|  ilk elden | Baştan başlayarak | |
|  ilk gençlik | Deneyimsizlik, toyluk | |
|  ilk göz ağrısı | İlk çocuk | |
|  ilk planda | İlk olarak – | |
|  ilkel | Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz | |
|  ilkten | ilk önce | |
|  illet | Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse) | |
|  illetli | Sürekli aksaklık gösteren | |
|  imam | En önde bulunan kimse |