| İfade | Anlam | Etiketler | 
|---|---|---|
|  çizgi çekmek | bitirmek, sona erdirmek – | |
|  çizmek | (Birisini) Kesici bir araçla yaralamak – Ahmet Rasim | |
|  çobanlık etmek | belli bir topluluğu yönetmek – | |
|  çocuğu ağlatmak | Mastürbasyon yapmak | deyim | 
|  çocuğu koymak | (Futbolda) Gol atmak – | |
|  çocuğu tokatlamak | Mastürbasyon yapmak | deyimçavuşu tokatlamak  | 
|  çocuk | Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi | |
|  çocuk oyuncağı | Kolay iş – Kemal Tahir | |
|  çocuk oyunu | Basit ve sıradan bir olay veya durum – | |
|  çocuk ölüsü gibi | Erkek cinsel organı için çok büyük anlamında kullanılır | deyim | 
|  çocukçu | Çocuklara cinsel istek duyan sapkın kimse sübyancı pedofil | sıfatisim | 
|  çocukçuluk | Çocukçu olma sapkınlığı edimi | isimçocukçu  | 
|  çocukluk | Çocukça davranış – | |
|  çok başlı | Otoritenin zayıflamasına ve kargaşaya yol açan birden fazla karar vericisi olan – | |
|  çok sesli | Değişik düşüncelerin özgürce dile getirildiği (ortam, toplum) – | |
|  çok yönlü | Birçok konuda bilgi ve çalışması olan – | |
|  çok yüzlü | Birden çok kişilik özelliği gösteren – | |
|  çoluk çocuk | Bir işte gereken deneyimi kazanmamış yaşça küçük kimseler, gençler | |
|  çomaklamak | Bozguncu hareket ve davranışta bulunmak – | |
|  çomar | "Terbiyesiz, kaba, saldırgan kimse" anlamında kullanılan bir hakaret sözü | sıfatisim | 
|  çomarlamak | Yaşlanmak yaşlanıp düşkünleşmek | fiil | 
|  çor | Hırsızlık, çalma | |
|  çorak | Verimsiz, kısır olan – | |
|  çoraklık | Yetersiz duyuş ve düşünüş – | |
|  çorba | İçinden çıkılmaz durum | isim | 
|  çorbacı | Patron âmir üst | isim | 
|  çori | Karagözcü argosunda bıçak mânâsına gelen bir kelime | isim | 
|  çorlamak | Çalmak, aşırmak | |
|  çorlu | hastalıklı | |
|  çorna | Hırsızlık edimi çalma aşırma | isim | 
|  çornacı | Hırsız | isim | 
|  çornör | Hırsız | isim | 
|  çoroz | Ahmak budala | sıfat | 
|  çorsak | Çocuk erkek çocuk | isimşovşak  | 
|  çöğüncek | Dayanma noktası ortada olan kaldıraç | |
|  çökkün | Vücut, akıl ve ruhça gücü azalmış olan – | |
|  çökmek | Sarsılıp dinçliğini yitirmek – Refik Halit Karay | |
|  çöküş | Devletlerin veya uygarlıkların son bulması, mahvolması; dekadans – | |
|  çölleştirilmek | İşlevsiz, bir şey üretemez duruma getirilmek | |
|  çömlek | Kalçalar kıç | isim | 
|  çömlek kırılmak | Kıçın kuyruksokumunun yaralanıp berelenmesi | deyim | 
|  çöp | Erkeklik organı penis | isim | 
|  çöp arabası | İşe yaramaz, değersiz, kaba saba kimse | |
|  çöp tenekesi | çöplük – Bedri Rahmi Eyüboğlu | |
|  çöplenmek | Çeşitli yiyeceklerden azar azar yemek – Attilâ İlhan | |
|  çöplük | Her türlü yetkinin sınırsızca kullanıldığı yer – Ömer Seyfettin | |
|  çöplük horozu | Güzeli, çirkini ayırt etmeyen kadın düşkünü erkek – | |
|  çöpsüz üzüm | Sıkıntı vermeyen, kazançlı iş | |
|  çöpten çelebi | Çok zayıf, güçsüz kişi – | |
|  çöreklenmek | Rahat bir biçimde yayılıp oturmak |