İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
tik atmak | tik yapmak; sinir bozmak | deyimtik |
tikaberye | "ne haber, nasılsın?" anlamında kullanılır | deyimti habarya |
tiki | Parasal durumu uygun olmadığı halde zengin çocukları gibi giyinmeye, davranmaya çabalayan (kimse) | |
tiki boy | parasal durumu uygun olmadığı halde zengin çocukları gibi giyinmeye, davranmaya çabalayan genç (erkek) | |
tiko | peşin, nakden, defaten, trink | sıfatzarf |
tilkilik | Kurnazlık veya kurnazca davranış – | |
tilt etmek | sinirlendirmek – | |
tilt olmak | sinirlenmek | |
tinerci | tiner koklama alışkanlığı olan (kimse) | sıfatisim |
tingoz | tokat, şamar | isim |
tintin | ayakyolu, hela | isim |
tinton | sarhoş esrik | sıfat |
tip | İlgi çekici, değişik (kimse) | |
tipi kaymak | Görünümünü bozacak bir değişim olmak – | |
tipi yamulmak | (bir kimsede) görünümünü bozacak bir değişim olmak | deyim |
tipini kaydırmak | (bir kimsenin) görünümünü bozmak; örneğin hırpalayıp giysisini yırtmak, dövüp gözünü morartmak vb | deyimtipini yamultmak |
tipini yamultmak | (bir kimsenin) görünümünü bozmak; örneğin hırpalayıp giysisini yırtmak, dövüp gözünü morartmak vb | deyim |
tipsiz | olağan görünümünden farklı, hırpani, çirkin (kimse) | sıfattipten kayıp |
tipten kayıp | olağan görünümünden farklı, hırpani, çirkin (kimse) | |
tirbüşon | erkeklik organı, penis | isim |
tirendaz | Becerikli, elinden iş gelir | |
tirfil | esrarlı sigara | isim |
tirika | ||
tirikacı | sakallı, bıyıklı, "kıllı" erkeklerden hoşlanan (kız, kadın, edilgin eşcinsel erkek) | sıfatisim |
tiril tiril | tertemiz – | |
tirildemek | titremek | |
tirişko | yalan(lar) | |
tirişör | hileci kumarbaz | isimtrişör |
tiryandamiya | bir iskambil oyunu, otuzbir | isim |
tita | meme, göğüs | isim |
titi | meme, göğüs | isimtita |
titretmek | Korku salmak | |
tiye almak | biriyle alay etmek, eğlenmek – | |
tiyo | ||
tiyz | anüs, makat. kıç | isimtiz |
tiz | anüs, makat. kıç | |
tiz elden gitmek | (bir erkek) anal ilişkiye, livataya âlet edilmek, düzülmek | deyim |
tiz peçizi | eski. oturulan şey, sandalye vb. | deyim |
tiz petosu | pantolonun arka cebi | deyim |
tizi kurtarmak | belalı bir işten sıyrılmak, kurtulmak; paçayı kurtarmak | deyim |
to-kalamak | ödemek | deyim |
todi | "karagöz argosunda çingene karakterine verilen ad." (uğur göktaş, karagöz terimleri sözlüğü). çingene | isim |
todice konuşmak | eski. (karagözcüler) kendilerine özgü dille, karagözcü jargonuyla, argosuyla konuşmak. 1980'lerde eşcinsel argosu da ağırlıklı olarak todice konuşmaya dayanıyordu | deyim |
tofa | ||
tohum | ||
tohuma kaçmak | üreme veya üretme gücü kalmamak | |
tohumluk | (Erkek için) Yaşlı, kartlaşmış | sıfat |
tok | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan | |
tok sözlü | Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden çekinmeden konuşan – | |
toka | verme | isim |