İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
tıkınmak | Eline geçen yiyeceği oburca yemek – Hüseyin Rahmi Gürpınar | |
tıkır | para | zarfisim |
tıkırı yerinde olmak | para bakımın dan iyi durumda olmak, para kazanıyor olmak | deyim |
tıkmak | sokmak – | |
tın tın | içinde bir şey olmayan, boş | deyim |
tın tın ötmek | içinde bir şey olmamak, boş olmak | deyim |
tıngır | para – | |
tıngır mıngır | Yavaş, düzenli bir biçimde – | |
tıngırdamak | ölmek | fiil |
tıngırtı | müzik | isim |
tınmak | Ses çıkarmak | fiil |
tıpa | sarhoş, ayyaş, alkolik | isim |
tıpış tıpış yürümek | ister istemez bir yere gitmek veya bir yerden ayrılmak | |
tırabzan babası | Babalık görevini yapmayan kimse | |
tıraka | korku | isim |
tırakalı | korkak | sıfat |
tıraş | Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz | |
tıraş etmek | bıkkınlık verecek kadar uzun konuşmak | |
tıraş geçmek | uzun uzun konuşmak, gevezelik etmek | deyim |
tıraşa tutmak | birini bıkkınlık verici uzun konuşmalarla oyalamak | |
tıraşçı | palavracı | isim |
tıraşlamak | Bıkkınlık verecek kadar uzun, asılsız, abartılı konuşmak | fiil |
tırı vırı | Değersiz, boş | |
tırıl | Parasız, züğürt – | |
tırıl kalmak | parasız kalmak, parasızlık çekmek, züğürt olmak | deyim |
tırıllamak | parası bitmek, züğürtlemek, züğürtleşmek | fiil |
tırıs tırıs | Utanmış, mahcup, ezik bir biçimde – | |
tırışka | İşe yaramaz, yararsız | isim |
tırışkadan nağmeler | üst üste söylenen yalanlar. geçersiz, boş sözler | deyim |
tıri viri | aptal, bön, sersem | deyim |
tırlamak | yellenmek | fiil |
tırmalamak | Rahatsız etmek | |
tırnakçı | Verilmesi gereken bir paranın el çabukluğu ile eksik ödenmesi – | sıfatisim |
tırnakçılık | tırnakçı'nın işi, edimi | isim |
tırnaksız | fırsatçı; kötülüğü, başkalarının güç anlarında belli olan kimse | sıfat |
tırsak | korkak | sıfat |
tırsinç | korkunç | sıfattırsmak |
tırsmak | çekinmek; korkmak | fiil |
tırt | İşe yaramayan (kimse) | |
tırtık | hırsızlık, çalma | isim |
tırtık işi | hırsızlık | deyim |
tırtıkçı | hırsız | isim |
tırtıklamak | Azar azar aşırmak, çalmak – | fiil |
tırtıl | asalak, başkalarının sırtından geçinen (kimse) | sıfat |
ti | alay etme, eğlenme, gırgır | isim |
ti geçmek | alay etmek, eğlenmek, gırgır geçmek | deyim |
ti habarya | "ne haber, nasılsın?" anlamında kullanılır. | |
tihaberye | "ne haber, nasılsın?" anlamında kullanılır | deyimti habarya |
tiiz | ||
tik | sinir bozucu davranış. birisine karşı, bile bile yapılan rahatsız edici davranış | isim |