| İfade | Anlam | Etiketler |
|---|---|---|
sürçmek | Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak; yanılmak | |
sürek | Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü | |
sürekçi | Davar alışverişiyle uğraşan kimse | |
sürekli manti | Edilgin eşcinsel erkeğin birlikte yaşadığı adam | deyimmanti |
sürtme | İstenen sayıları getirmek amacıyla, bir tür hileli zar atma biçimi | |
sürtmek | Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak – | |
sürtücü | Taşıtlarda, kalabalık yerlerde, cinsel organını başkalarına sürterek zevk almayı âdet edinmiş kimse, kertici | isimfortçu |
sürtünmek | Başıboş, amaçsız dolaşmak | |
sürtüp durmak | yersiz, sebepsiz olarak durmadan dolaşmak – | |
sürtüşme | anlaşmazlık – | |
sürtüşmek | Anlaşamamak, uyuşamamak | |
sürü | Yönlendirilebilen insan topluluğu – | |
sürü sepet | birçok – | |
sürü sürü | Pek çok, sürü hâlinde – | |
sürüklemek | İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek – Yakup Kadri Karaosmanoğlu | |
sürüklenmek | İradesi olmadan kendi dışındaki şartlara tabi olup kendini kaptırmak | |
sürükleyici | İlginin sürmesini sağlayan | |
sürülmek | Uzaklaştırılmak; nefyedilmek – | |
süründürmek | Güçlük ve sıkıntıya uğratmak | |
sürünmek | Yoksul ve perişan yaşamak – Necip Fazıl Kısakürek | |
süt | Motorlu taşıtların yakıtı | |
süt çocuğu | Davranışları dolayısıyla küçük olduğu düşünülen kimse | |
süt kuzusu | Çok küçük çocuk, bebek, yavru | |
sütlaç | Aptal, salak kimse | sıfatisim |
sütlaç olmak | Darmadağın duruma gelmek, perişan olmak | deyim |
sütliman | Gürültüsüz, olaysız – | |
sütsüz | Kötü soydan gelen, sütü bozuk (kimse) – | |
sütsüzlük | Kötü soydan gelme, sütü bozuk olma durumu | |
sütun | Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey | |
sütü bozuk | Kötü soydan gelen (kimse) – | |
süveyda | Kalpteki gizli günah | |
süzme | Kötü, aşağılık, malın gözü (kimse) | sıfat |
şaapmak | Erkek cinsel ilişkide bulunmak, düzmek | deyim |
şabalak | ||
şaban | Aptal, budala, saf, şaşkın (kimse) | |
şabanlaşmak | Aptal, alık, şaşkın duruma gelmek; aptallaşmak | fiil |
şabanlık | aptallık | isimşabanlık etmek |
şabanlık etmek | aptallık etmek | |
şafak | Askerler arasında terhis için kalan gün sayısından önce söylenen bir söz | |
şaft | Erkeklik organı, penis | isim |
şaftı kaymak | aşırı yorgunluk, üzüntü, yıpranma gibi sebeplerle bedensel ve ruhsal yönden dengesini kaybederek kötü görünmek – | |
şah damarı | En önemli nokta – | |
şaha kalkmak | taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek | |
şahane | Hükümdara yakışacak durumda olan | |
şahken şahbaz olmak | bir kimsenin herhangi bir sebeple çirkinliği veya durumunun kötülüğü artmak | |
şahlanmak | Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek – Abdülhak Şinasi Hisar | |
şakayı kakaya çevirmek | şakayken kaka olmak | |
şakayken kaka olmak | el ve dil ile yapılan şakadan, hoş olmayan bir sonuç veya kavga çıkmak | |
şakıf | Erkeklik organı, penis | isim |
şakımak | Konuşmak | fiil |