Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
sürüklemek
- İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
"Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu."
- Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak
- Bir kimseyi aldatarak kötü bir duruma, sona doğru götürmek – Ahmet Kabaklı
"Hepimizi bu dipsiz denizin enginlerinde mahvolmaya sürükledin, dediler."
- İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek – Yusuf Ziya Ortaç
"Benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir."