| İfade | Anlam | Etiketler |
|---|---|---|
protez | Takma göğüs. | isim |
puan almak (veya kazanmak) | itibar kazanmak, takdir edilmek | |
puan toplamak | saygınlık sağlamak | |
puan vermek | bir hareketinden dolayı bir kimseye iyi veya kötü not vermek, hareketini değerlendirmek | |
pudra şekeri | Eroin. | deyim |
pul | Para. | isim |
pul tutmak | para kazanmaya başlamak | |
pullamak | Pulla süslemek – | |
pundacı | Kumarbaz, kumar oynayan kişi. | isim |
pupa gitmek | Doğru gitmek, hızla gitmek. | deyim |
pupu | Dişilik organı, vagina. | isim |
purı | Yaşlı adam. | isim |
pus asmak | Ün kazanmak, nam kazanmak. | deyim |
puşlavat | Kadınlara ve eşcinsellere pezevenklik eden kimseler. | isim |
puşt olmak | bir işin uzmanı olmak | |
putka | Dişilik organı; vagina. | isimpetka |
püf püf | Esrar; nargileyle, sigarayla, KABAK (bakınız) ile içilen esrar. | deyim |
pürçük | pürçek | |
pürçüklü | Pürçeği olan | |
pürçüksüz | Pürçeği olmayan | |
püskürtmek | Geri dönmek zorunda bırakmak – | |
püsür | Tembel, kalpazan | |
racon | Yol, yöntem, usul – | isim |
racon atmak | (Kabadayılar arasında) Kural koymak; belirli bir konuda yöntem saptamak. | deyim |
racon kesilmek | Kural konulmak. | deyim |
racon kesişmek | (iki ya da daha çok kabadayı) Karşılıklı kural saptamak, birlikte oturarak yöntem belirlemek. | deyim |
racon kesmek | (Kabadayı) Kural koymak, yöntem belirlemek. | deyim |
racon kestirmek | (Kabadayılar) Bir anlaşmazlık konusunda, daha yaşlı ve daha etkili kabadayılara başvurarak onlardan karar çıkartmak. | deyim |
raconcu | Kabadayı, kül; . hanbeyi. | isim |
raconu olmak | Sözü dinlenmek; itibarı olmak, saygıdeğer olmak. | deyim |
radar | İçgüdü, seziş – | |
radarcı | Dikizci, röntgenci, gözetleyici. | isim |
radyatör boşaltmak | İşemek, çiş etmek. | deyim |
radyatörü su kaynatmak | Çişi gelmek; çişi gelip sıkışmak. | deyim |
rafadan | Toy, deneyimsiz, genç kimse. | sıfat |
rafine | Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin – | |
ragula | isimregula | |
rahat batmak | iyi bir durumdayken bu durumu olmayacak sebepler yüzünden bırakanlar için sitem yollu söylenen bir söz | |
rahat kıçına batmak | bulunduğu rahat durumun değerini bilmemek | |
rahatsız etmek | kısa süreli meşgul etmek | |
rahmet | yağmur – | |
rahmet olsun canına | "Allah rahmet eylesin" anlamında ölüler anılırken kullanılan bir iyi dilek sözü | |
rakam | Bu işaretlerle belirtilen miktar veya değer | |
rakılık | Tabloid, yarım boy gazete, dergi, özellikle gazete eki. (Bakkal argosu.) | isim |
rakik | Merhametli, yufka yürekli | |
ramazan | Polis. | isimramo |
ramo | Polis. | isimramazan |
rampa etmek | birinin içki masasına çağrılmadığı hâlde oturmak | |
rampalamak | Eşanl, RAMPA ETMEK. | fiil |
ramses | (Ortaokul ve lisede) Tarih öğretmeni; erkek tarih öğretmeni. | isim |