| İfade | Anlam | Etiketler |
|---|---|---|
makine | silah | |
makine yapmak | hile yapmak, dalavere yapmak | deyim |
makineleşmek | Davranışları, hareketleri makinelerinkine benzer duruma gelmek, bazı işleri alışkanlıkla yapmak | |
makineli | erkeklik organı, penis | isim |
makineyi bozmak | motoru bozmak | |
makinist | komünist | sıfatisimeski |
makûs | Uğursuz, kötü – | |
mal | Bayağı, aşağılık, kötü kimse | |
mala vurmak | (Erkek için) Cinsel ilişkide bulunmak | |
malafa | erkeklik organı, penis, zeker; büyük erkeklik organı | isim |
malafat | erkeklik organı | |
malak | Manda yavrusu | sıfatmalaklamak |
malak emzirmesi | (erkek) cinsel organını emdirme, fellasyo yaptırma | deyim |
malaka | parasız, bedava, beleş (şey) | sıfatisim |
malaklamak | Manda yavrulamak | |
malama | Samanla karışık tahıl | isimtırmalamak |
malaz | Sulak yer | |
malborya | marlboro sigarası | isim |
malbuş | marlboro sigarası | isim |
malı götürmek | herkesin göz diktiği bir çıkarı elde etmek – | |
malın gözü | Açıkgöz, kurnaz, çokbilmiş kimse | |
malta | Hapishane avlusu; hapishanede volta atılan alan, koridor vb. – | isim |
malta parası | hapishane kabadayısının mahkûmlardan topladığı para | deyim |
maltız | dolandırıcı | isim |
mama | abla | |
mamaker | arkadaş(lar), dost(lar) | isim |
mamalanmak | rüşvet almak | fiil |
mamçak | aptal, salak (kimse); manyak | sıfatisim |
mamelek | (kadında, kızda) göğüsler, kalçalar | isim |
manasız | Yararsız olan – | |
manca | yiyecek şey, yemek | isim |
mancik | cinsel organları elle okşama | isim |
mancikleme | mancik (bakınız) yapma | fiil |
manda deviren | bir tür uyuşturucu hap, rohypnol | deyim |
manda gözü | büyük madeni para. nikel 25 kuruşluk | deyimeski |
manda koşturmak | zar atmak, barbutta zarları atmak | deyim |
mandallamak | ilgilendirmek | fiil |
mandepsi | Tuzak, oyun | isim |
mandepsiye bağlamak | atlatmak, oyuna getirmek. tuzağa, hileye getirmek | deyim |
mandepsiye basmak | hileye gelmek; tuzağa düşmek | deyim |
mandepsiye bastırmak | tuzağa düşürmek; hile yaparak aldatmak | deyim |
mandepsiye gelmek | eşanl mandepsiye basmak | deyim |
mandıra köpeği | azgın adam; taşkın davranışlı adam | deyim |
manevi evlat | Evlat yerine konularak benimsenen kimse | |
mangal yürekli | Korkusuz, gereğinden fazla cesur, gözünü daldan budaktan esirgemeyen, gözü pek olan kimse | |
mangır | para – | isim |
mangır eritmek | bakınızmangiz eritmek | |
mangır kesmek | sürekli para kazanmak | deyim |
mangır tutmak | bakınızmangiz tutmak | |
mangiz | para – | isim |