Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
bozmak
- Altüst etmek, çıkmaza sokmak – Sait Faik Abasıyanık
"Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun."
- Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya bir yalanını ortaya çıkararak küçük düşürmek
"Adamcağızı fena bozdunuz."
- Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak
"Adamcağız politika ile bozmuş."
- Kötü duruma getirmek
- Küçük düşürmek
- Güç duruma, gülünç duruma düşürmek
- Bekâretini gidermek
- Cinsel ilişkide ilk kez edilgin olarak kullanmak