İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
kademi cort | Ayağı sakat, topal (dilenci). | deyim |
kadere kırk beş | 'Ne olursa olsun, her şey olacağına varsın' anlamında kullanılır. | deyim |
kaderi kesmek | (iskambil oyununda) Karıştırılmış ve dağıtılmaya hazır kâğıdı bölmek, kâğıdı kesmek. | deyim |
kadınlar hamamı | Herkesin aynı anda ve yüksek sesle konuştuğu yer | |
kadife elli | Amaca yönelik olarak düşüncesini belli etmeden, hissettirmeden hareket eden (kimse) | |
kafa | kafadar | |
kafa (veya kafasını) ütülemek | çok laf edip rahatsız etmek – | |
kafa (veya kafayı) çekmek | içki içmek – | |
kafa bulmak | (Birisiyle) Alay edip neşelenmek. | deyimkafayı bulmak |
kafa cilalamak | içki içmek – | |
kafa çayı | Demini tam almış, tiryakinin çok hoşuna gidecek nitelikte çay. | deyim |
kafa çekmek | Bakınız KAFAYI ÇEKMEK. | |
kafa koparmak | (Rüzgâr) Çok sert esmek. | deyimkafasını koparmak |
kafa sikmek | Sürekli konuşarak, gürültü ederek, dırdır yaparak ya da çalgı, radyo vb. çalarak rahatsız etmek | |
kafa suyu | Meni, sperma, atmık, bel. | deyimkafa yağı |
kafa tütsülemek | Bakınız KAFAYI TÜTSÜLEMEK. | |
kafa ütülemek | (Birisini) Gevezelik, dırdır ederek rahatsız etmek | |
kafa yağı | Meni. | deyimkafa suyu |
kafa yapmak | dalga geçmek | |
kafadan | (Trafik kazasında, otomobil vb. için) Tam karşıdan, burun buruna, tam önden | |
kafadan kontak | kafadan sakat – | |
kafadan kontakt | Deli, çıldırmış, dengesiz (kimse) – | |
kafakola almak | (Birisini) Kendisinden yanaymış, kendisini seviyormuş gibi yaparak, kandırmak, tuzağa düşürmek – | |
kafalamak | Eşanlamlısı KAFAYA ALMAK. | |
kafalara gelmek | Bakınız YARAKLARA GELMEK. | |
kafalı | Bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı | |
kafası açılmak | (Zamanla ya da başka bir etkiyle) Esrik kimsenin esrikliği geçmeye başlamak, esrikliği geçmek – | |
kafası dumanlı | sarhoş | |
kafası dumanlı olmak | Bir uyuşturucunun esrikliği, etkisi içinde bulunmak (özellikle, esrar sarhoşluğu için kullanılır). | deyim |
kafası izinli olmak | Belirli bir süre için, aklı başka bir konuya takılmak. | deyim |
kafası kıyak olmak | Alkolün veya uyuşturucunun esrikliği, etkisi içinde bulunmak – | |
kafası örümcekli | Düşüncesiz, kaba, anlayışsız olan (kimse) | |
kafası tütsülenmek | Sarhoş olmak. | deyimkafayı tütsülemek |
kafasını açmak | (Zamanla ya da başka bir etkiyle) Esrik kimsenin esrikliği geçmeye başlamak, esrikliği geçmek. | deyim |
kafasını bozmak | (Birisini) Sinirlendirmek | |
kafasını bulmak | Bakınız KAFAYI BULMAK. | |
kafasını koparmak | (Kumarda) Birisinin bütün parasını hileyle almak. | deyimkafa koparmak |
kafasının bir tahtası eksik (veya noksan) (olmak) | akıl dışı davranışlarda bulunan | |
kafasız | Düşünüşü, anlayışı ve kavrayışı kıt olan | |
kafaya almak | zaaflarından yararlanarak kandırmak, oyuna getirmek – | |
kafayı almak | Bakınız ALDIN MI? | |
kafayı bulmak | çakırkeyf ya da sarhoş olacak kadar içki içmek | deyimkafa bulmak |
kafayı çekmek | içki içmek | deyim |
kafayı dumanlamak | içki içmek, içki içip esrimek | deyim |
kafayı kırmak | Az miktarda uyuşturucu kullanmak; sarhoş etmeyecek, ama uyuşturucu ihtiyacını biraz giderecek miktarda uyuşturucu kullanmak – | |
kafayı kıyak yapmak | (bir içki, bir uyuşturucu madde) kişiyi etkilemek; esritmek | deyim |
kafayı sıyırmak | ||
kafayı tutmak | eş anlamlı kafayı bulmak | deyim |
kafayı tütsülemek | eş anlamlı kafayı dumanlamak | deyim |
kafayı tütsülemek (veya dumanlamak) | uyuşturucu madde veya alkolle iyice sarhoş olmak – Sâmiha Ayverdi |