Esrik, kendisini bilemeyecek kadar sarhoş kimse.
belinlemek –
Balık akını
çok az olan para vb. şeyler için azlığı belirtmek üzere kullanılan bir söz
İleri düzeydeki meslek ve bilim adamları ile uzmanların bir başka gelişmiş ülkede yerleşip çalışmak amacı ile kendi ülkelerinden ayrılması –
İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
haybeye kürek çekmek | Boşuna uğraşmak, boş yere çabalamak | deyim |
haydahlamak | (Birisini) Kovmak | fiil |
haydamak | Kovmak, defetmek | |
haydi bastır | Devam et, yaptığın işi daha daha da güçlü olarak sürdür anlamında kullanılır | deyim |
hayfa gitmek | (Bir nesne) Boşa gitmek; yok yere bozulmak; değerinden azına satılmak | deyim |
hayızdan nifastan kesilmek | verimsiz olmak | |
haykırmak | Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek | |
haylamak | (Birisini) Cinsel ilişkide kullanmak | deyim |
haymana | tembel | |
haymana beygiri | "İşsiz güçsüz dolaşmak" anlamındaki haymana beygiri gibi dolaşmak deyiminde geçen bir söz | |
haymana öküzü | İri yarı ve tembel, işe yaramaz kimse; haymana mandası | |
hayretler mütemadiyen | Bir şeye çok şaşıldığını belirtmek için kullanılır; HAYRETLER biçiminde de söylenir | deyim |
hayretleri şaşmak | Çok şaşırmak | deyim |
hayri | Erkeklik organı, penis | isim |
hayvan | Kızılan bir kimseye söylenen hakaret sözü – Attilâ İlhan | |
hayvan gibi | akılsız, duygusuz, kaba | |
hayvan terli olmak | (Açık artırmada) Mal, umulanın üstünde fiyat bulmak | deyim |
hayvanlık | Hayvanca davranma | |
hazır mezarın ölüsü | her hizmeti başkalarından bekleyen tembeller için söylenen bir söz | |
hazırcı | Emek harcamadan her şeyi hazır olarak elde etmek isteyen (kimse) – | |
hece değiştirmek | Argo sözcük türetmek, şifreli bir sözcüğü de şifrelemek için sözcüğün hecelerine yer değiştirmek | fiil |
hedef | Gerçekleştirmek için tasarlanan şey – Tarık Buğra | |
hedef saptırmak | öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak – | |
helal | Beğenilen bir davranış karşısında 'aferin, bravo' anlamında kullanılır | ünlem |
helal, adanalı celal | (Birisinin bir davranışı karşısında) Alay yollu, aferin anlamında kullanılır | deyim |
helalim | Gerçek, sahte olmayan | isim |
helalinden | Dobra, güvenilir, olumlu (kimse) | deyim |
helelim | ||
helga | Herhangi bir Alman kızı ya da kadınını belirtmek için kullanılır | isim |
helik | Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar | |
hem am hem dam | İçgüveyisi erkeğin durumunu anlatmak için kullanılır | deyim |
hemşo | "Hemşehri" kelimesinin kısaltılmasıyla ortaya çıkan bir hitap şekli | isim |
hent | Deli, çılgın | sıfat |
hep birden | Toplu olarak; cümleten – | |
hepsi senin mi | Kalçaları, göğüsleri dolgun kadın ve kızlara laf atarken söylenir | deyim |
hepten | tamamen | |
her boka maydanoz olmak | Her işe karışmak; olur olmaz, ilgisi bulunan bulunmayan her şeye burnunu sokmak; bokyedibaşılık (bakınız BOKYEDİBAŞI) etmek. MAYDONOZ OLMAK biçiminde de kullanılır | deyim |
her dem taze | Yaşlı olduğu hâlde genç görünen | |
her gördüğü sakallıyı babası sanmak | görünüşe aldanmak | |
her hâlükârda | kesinlikle | |
herde | ||
hergele | Terbiyesiz, görgüsüz (kimse) – | |
herif | adam – Nâzım Hikmet | |
herifçioğlu | Kızılan veya beklenmeyen bir işi yapan erkek | deyim |
herild yâni | Tabiî ki, elbette, herhalde anlamında kullanılır | deyim |
herk | Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla | |
herkese şapur şupur | Bu olanak herkese kolayca sağlanıyor da bana niçin tanınmıyor anlamında söylenir | deyim |
herkül | ||
herze yemek | yersiz söz söylemek | |
hesapçı | Çıkarını kollayan, davranışlarını buna göre düzenleyen (kimse); hesabi – |