İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
üstüne oturmak | hakkı yokken bir şeyi kendisine mal etmek – | |
üstüne üstlük | Fazla olarak – | |
üstüne yatmak | hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek, bir şeyi alıp vermemek – | |
üstüne yüklenmek | ısrar etmek | |
üstünü çizmek | kötü ve yararsız kabul etmek, gözden çıkarmak – | |
üşütmek | Delirmek, aklını yitirmek – | fiil |
üşütük | Aklını yitirmiş, delirmiş (kimse) | sıfatisim |
ütek | korkak | sıfat |
ütü | edilgin eşcinsel erkek | isim |
ütülemek | toz esrarı jelatin ile nemli kâğıt arasında ütü yaparak plaka haline getirmek | fiilkafa ütülemek |
üvey | Kendisine kötü davranılan | |
üvey anne | Çocuğuna kötü davranan anne | |
üvey baba | Çocuğuna kötü davranan baba | |
üvey evlat | Kötü davranılan kimse | |
üveymek | Güvercin, kumru vb. kuşlar, göğüslerinden ötmek | |
üzerinden geçmek | düzmek | deyim |
üzerine bir bardak (soğuk) su içmek | üstüne bir bardak su içmek | |
üzerine bir iki güneş doğmak | üstüne bir iki güneş doğmak | |
üzmek | birisine zarar vermek; tehdit yollu kullanılır | fiil |
üzülmek | zarar görmek | fiilüzmek |
üzümlü kek | Kolay aldatılabilen ve oyunlarda kolay yenilen kimse | |
vadesi gelmek (veya dolmak) | ömrü sona ermek, eceli gelmek | |
vagoncu | özellikle trenlerde faaliyet gösteren yankesici | isim |
vagonculuk | vagon-cu'nun (bakınız) yaptığı iş; trenlerde yapılan yankesicilik | isim |
valde | eski. hamam külhanı | isim |
valiçya | çanta; bavul, valiz | isim |
vallah billah cebi | kişinin görünen, göz önündeki cebi, parası | deyim |
vanilyalı | iyi, hoş | sıfat |
vapur | sarhoş, çok sarhoş kimse | isim |
varagele | belirsizlik – | |
varakpare | mektup | |
varda | 'dikkat edin, savulun, çekilin' anlamında kullanılır | ünlem |
vardakosta | İri yarı ve gösterişli (kadın) – | sıfat |
vardik | don, külot | isim |
variyet | zenginlik | |
varyemez | cimri | |
vaşington | (kadında, kızda) meme, göğüsler | isim |
vatan borcu | askerlik – | |
vay anam! (veya anasını! veya canına!) | "çok şaşılacak şey" anlamında kullanılan bir söz – | |
vay babacımcı, vay vaycı | bakınız babacımcı | deyimbabacımcı |
vayb | uyuşturucu maddenin kişide yarattığı esrime, duyarlık, titreme | isim |
vaybabamcı | Kalabalıkta hızla çarptığı kişiye kazayla çarptığını söyleyip özür dilerken karşısındakinin cüzdanını çekip alan kimse | |
vaybabamcılık | Vaybabamcının işi | |
vazo | edilgin eşcinsel erkek | isim |
veledizina | piç | |
ver etmek | sürekli dövmek; sakınmadan, usanmadan dövmek | deyim |
verek | edilgin eşcinsel (erkek) | sıfatisim |
verici | edilgin eşcinsel (erkek) | sıfatisim |
vermek | Cinsel yönden kendisini kullandırmak | |
vesikalı | Genelevde çalışmak için elinde resmî izin kâğıdı bulunan (kadın) – |