Sövgü, küfür
Genel kurallara uygun olmayan, hoşa gitmeyen hareket, duruş vb.
Yaranmaya çalışmak, dalkavukluk etmek
çok şaşırmak, donup kalmak
Edilgin eşcinsel erkek
(birisi, dirileri) bir yere gelerek bir olaya karışmak, tanık olmak
İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
delif | güzel anlamına gelen kelime (Karagözcü argosunda) | sıfat |
deliğe tıkmak | tutuklamak, hapsetmek – | |
deliği kanlı | erkek pasif eşcinsel | deyim |
delik | cezaevi | |
delik eğirmek | hapse girmek, tutuklanmak | |
delikli | kevgir | isimdelikli demir |
delikli demir | tüfek – | |
deliksiz | tam anlamıyla; mükemmel | zarf |
delinmek | Kurala uyulmamak, aykırı davranılmak | |
deliye her gün bayram | her fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz | |
delmek | bıçaklamak, kurşunlamak | fiil |
dem | Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması | |
dem çekmek | içki içmek | |
deme | atasözü | |
demet | yankesici için keriz'in cebinde toplu olarak bulunan kâğıt para | isimkeriz |
demevi | Öfkeli, sinirli olan | |
demir | Güçlü, kuvvetli, sert – | |
demir almak | sıvışmak, gitmek – Ferhan Şensoy | |
demir atmak | bir kimse bir yerde uzun süre kalmak | |
demir bilek | Güçlü kuvvetli (kimse) | |
demir hindi | cimri, nekes, pinti | deyim |
demir leblebi | Başa çıkılması güç kimse | |
demir parmaklık | cezaevi | |
demir yumruk | Güçlü kuvvetli (kimse) | |
demirhindi | cimri | |
demirlemek | (bir yerde) durmak, durmaya karar vermek | fiil |
demirleşmek | Demir gibi sağlam duruma gelmek – | |
demirli | Bağlanıp kalmış – | |
demiryolu | (tavla oyununda) altı altı, düşeş | isimsıfat |
demlemek | Yazı, şiir vb.ni tamamladıktan sonra yayımlamayıp bir süre bekletmek | |
demlenmek | İçki içmek – | |
demli | yaşı otuzu geçmiş, olgun ve güzel kadın | sıfat |
denek taşı | Bir kimse veya nesnenin değerini anlamaya yarayan şey | |
dengesi bozulmak | tanınan ve bilinen ölçülerin dışına çıkmak | |
dengesiz | Tutum ve davranışlarında uyum olmayan (kimse) | |
dengesizlik | Bir kimsenin tutum ve davranışlarında beklenmedik değişmeler olması – | |
deniz | Geniş alan – Enis Behiç Koryürek | |
deniz kızı | Danimarka para birimi, Danimarka kronu | deyim |
denk | Nitelik yönünden birbirine eşit olan, uygun olan; bedel – | |
denyo | Günü gününe, sözü sözüne uymayan, dengesiz (kimse) | sıfatisim |
denyoluk | denyo olma durumu; dengesizlik, çılgınlık | isimdenyo |
depo | çok bilgili kimse; konusunu çok iyi bilen öğretmen | isim |
depoya gider | deyimasılma depoya gider | |
derav | yalan | isim |
derde (veya dertlere) düşmek | hastalanmak – | |
dergâh | esrar içilen kahve | isim |
dergilemek | fiilderlemek | |
deri | dernek | |
derin | ayrıntılı – İsmet Özel | |
derinleşmek | Bir konuda köklü, sağlam bilgi edinmek, bilgisini genişletmek |