(Sınav) Kolay, zahmetsiz geçmek
Damardan uyuşturucu zerkine alışkın tiryaki kimse
(Kadın ya da pasif eşcinsel erkek için) Cinsel ilişkide bulunmak, bir erkek tarafından kullanılmak
"Rast gelmeyen, yâr olmayan, kötü talih veya kader" anlamında kullanılan bir söz; kambur felek –
(Futbol vb. oyunlarla ilgili olarak) Sayı yapmayı, gol atmayı, yenmeyi nitelemek için kullanılır
Güçlenmek, güç kazanmak
İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
zıvanadan çıkmak | çok sinirlenmek, öfkelenmek – Hüseyin Rahmi Gürpınar | |
zıvanalı sigara | İçinde esrar bulunan sigara – | |
zıvanasız | kaçık – | |
zızt erenköy | Birisiyle alay etmek, onun duymadığını ya da duyarsızlığını vurgulamak için kullanılır | deyim |
zızt güm | Bir sessizliğin ardından, birisi bir şeyin farkına varmayıp aniden farkına vardığında söylenir | deyim |
zibil | Çok, fazla, bol | sıfat |
zifirli | Çok kirli olan – | |
zifos | Yararsız, boş olan | isim |
zifoz | ||
ziftlenmek | Bir şeyler yemek | |
zihin | kafa | |
zihinsiz | Akıl ve düşünce bakımından yetersiz olan (kimse) – | |
zihni | Düşüncesiz, akılsız kimseler için, alay yollu kullanılır | isim |
zil | parasız | |
zilli | Edepsiz, eli maşalı, şirret olan (kadın) – | |
zilli bebek | şakşakçı – | |
zilliği kırmak | Züğürtlükten kurtulmak | deyim |
zillik | Züğürt olma durumu | isim |
zilyoner | Züğürt, hiç parası olmayan, aç açık kimse | isim |
zilzurna | Kendini bilmeyecek ölçüde olan – | |
zincirlenmek | Art arda, peş peşe sıralanmak – | |
zinde kuvvet | Güçlü, donanımlı, yıpranmamış, etkili kişi veya kurum – | |
zingirdek | Yaygaracı, kavgacı (kimse) – Salâh Birsel | |
zinkaf | ||
zirman | iri yarı, irikıyım kimse | sıfat |
zirveye çıkmak | en üst düzeyde ilgi çekmek, herkes tarafından konuşulur olmak | |
zirzop | zıpır – | |
zoka | Aldatıcı şey | isimzokayı yutmak |
zokaya düşmek | Hileye aldanmak, tuzağa düşmek. Also used as ZOKAYA GELMEK, ZOKAYI YUTMAK. | deyim |
zokayı yutmak | aldatılıp zarara sokulmak – | |
zokayı yutturmak | Hile yapıp aldatmak; tuzağa düşürmek | deyim |
zom | Çok sarhoş | sıfat |
zomlamak | Sarhoş olmak, esrimek. Also used as ZOMLAŞMAK. | fiil |
zongur | Kaba, saba kimse, hödük; taşralı | isim |
zonta | kaba ve kültürsüz kimse – | isim |
zoptik | Zıpır, hoppa | sıfat |
zor bela | güçlükle – | |
zorlamak | yüklenmek | |
zort | Yellenme, osuruk | isim |
zortu bozuk olmak | Rahat olmamak, keyfi kaçmış olmak | deyim |
zostik | ||
zozik | Zamparalık eden evli erkek | isimeski |
zöfür | Sıfır; hiçbir değeri olmayan (not, nesne, kimse) | isim |
zula | Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer – Hasan İzzettin Dinamo | isim |
zula etmek | Saklamak, gizlemek | deyim |
zula olmak | Gizlenmek, saklanmak | deyim |
zulacı | Hapishanede (yatılı okul vb.de) birisinin saklaması gereken eşyayı saklayan kimse | isim |
zulacılık | ZULACI'nın edimi, işi işlevi | isim |
zulalamak | Saklamak, gizlemek | fiil |
zulası patlamak | (Saklanmış, gizlenmiş bir şey) Ortaya çıkmak, bulunmak, çalınmak | deyim |