| İfade | Anlam | Etiketler |
|---|---|---|
pirpirim | semizotu | |
pirüpak etmek | tamamen kurtarmak, rahatlatmak, huzura kavuşturmak | |
pirüpak olmak | tamamen kurtulmak, rahatlamak, huzura kavuşmak – | |
pisik | kedi | |
pisletmek | Kötü bir duruma sokmak | |
pislik | Kötü, zararlı davranış veya iş – Hüseyin Cahit Yalçın | |
pislikçi | Ağza alınan bir miktar sarı leblebiyi çiğneyerek birinin üstüne püskürtüp üzerinde pislik olduğu bahanesiyle cebindeki paraları çalan kimse | isimpislikçilik |
pislikçilik | Pislikçinin işi | isimpislikçi |
piston | İltimas, kayırma, arka çıkma | isim |
piston kırmak | Kullandığı taksi ya da dolmuşun sahibinden habersiz, otomobili kendi keyfi için, gezip tozmak için kullanmak. | deyim |
pistonlu | İltimaslı, kayırılan, "torpil"li kimse. | sıfat |
pişar | İşeme, çiş etme. | isim |
pişar naşlatmak | İşemek, çiş etmek. | deyim |
pişirmek | Çalışarak öğrenmek | fiilişi pişirmek |
pişpirik | Bir iskambil oyunu, pişti. | isim |
pişti olmak | bir ortamda birbirinden habersiz olarak aynı giyim kuşam içinde karşılaşmak | |
piyanço | Bit. | isim |
piyano | yavaş konuşmak mânâsında kullanılan bir kelime. | zarf |
piyano peniz | Yavaş sesle, kısık sesle konuşma. | deyim |
piyasa yeri | Fuhuş yapmak üzere müşteri aranan yer – | |
piyasaya almak | Birisine önem vermek, (birisinin) varlığını, önemini kabul etmek. | deyim |
piyasaya düşmek | kadın para karşılığında cinsel ilişki kurmaya başlamak | |
piyastos | Birini yakalama, tutuklama, ele geçirme, enseleme | isim |
piyastos etmek | Birisini yakalamak, tutmak. | deyim |
piyastos olmak | Birisi yakalanmak, tutulmak, tutuklanmak. | deyim |
piyaz | Bir çıkar sağlamak düşüncesiyle söylenen övücü söz – | |
piyaz doğramak | deyimpiyaz kesmek | |
piyaz kesilmek | Pohpohlanmak. | deyim |
piyaz kesmek | Pohpohlamak, yalandan övmek, yüze gülmek, maksatlı iltifat etmek. | |
piyaz yapmak | eş anlamlı PİYAZ KESMEK: | deyim |
piyaza gelmek | Maksatlı övgüye, pohpohlanmaya kanmak. | deyim |
piyazan | İçkici, ayyaş. Sarhoş. | isim |
piyazcı | Yüze gülücü, içten olmayan davranışlarda bulunan kimse | sıfatisim |
piyazcılık | Pohpohçuluk. | isim |
piyazlamak | Bir çıkar sağlamak amacıyla birini aşırı övmek – | fiil |
piyazlaşmak | Karşılıklı olarak birbirini pohpohlamak; karşılıklı olarak, samimi olmayan nezaket lafları etmek. | deyim |
piyiz | alkol | |
piyiz kaymak | Rakı içmek, içki içmek. | deyimpiyiz yapmak |
piyiz yapmak | Eşanl, PİYİZ KAYMAK: | deyim |
piyizhane | İçkievi, meyhane. | isim |
piyizlenmek | İçki içmek | fiil |
plaçka | isimpilaçka | |
plajcı | isimpilajcı | |
plak bozulmak | can sıkmak, bıkkınlık verecek biçimde konuşmak, dırdır etmek | |
plaka | Satılmak üzere ısıtılıp sıkıştırılmış esrar vb. uyuşturucu madde. | isim |
plakacı | Kumar oynayanların kazanç kayıp hesabını tutan kimse. | isim |
plaki | isimpilaki | |
plan | Geleceğe dönük düşünce; niyet – | |
plansız | hesapsız – | |
po | isimpopo |